Translation of "Sueños" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Sueños" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Felices sueños!
- ¡Dulces sueños!

Tatlı rüyalar!

- Seguí tus sueños.
- Sigue tus sueños.

Hayallerinin peşinden git.

¡Dulces sueños!

Tatlı rüyalar!

- ¡Ni en sueños!
- ¡Ni soñarlo!
- ¡En tus sueños!

Rüyanda görürsün!

Dulces sueños, Timmy.

Tatlı rüyalar, Timmy.

Tengo sueños lúcidos.

Berrak hayallerim var.

¿Tienes sueños lúcidos?

Bilinçli rüyaların var mı?

Abraza tus sueños.

Hayallerinizi kucaklayın.

Habla en sueños.

O, uykusunda konuşuyor.

Tengo muchos sueños.

Benim bir sürü hayallerim var.

Interpretaba los sueños.

Ben rüyaları yorumlardım.

Dulces sueños, Tom.

Tatlı rüyalar, Tom.

Toda la vida es sueño, y los sueños, sueños son.

Tüm yaşam bir rüyadır ve rüyalar da yalnızca rüya.

Anoche hablaste en sueños.

Dün gece uykunda konuşuyordun.

Buenas noches. Dulces sueños.

İyi geceler.Tatlı rüyalar.

No recuerdo mis sueños.

Rüyalarımı hatırlamıyorum.

Tierra de mil sueños destrozados.

ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.

Todos tenemos sueños y ambiciones.

Hepimizin hayalleri ve hırsları var.

Tom habló en sus sueños.

Tom uykusunda konuştu.

Los sueños se hacen realidad.

Hayalleri gerçek olur.

Sus sueños se hicieron realidad.

Onun hayalleri gerçekleşti.

Nuestros sueños se hicieron realidad.

Hayallerimiz gerçek oldu.

Los sueños dicen la verdad.

- Rüyalar gerçeği söyler.
- Rüyalar hakikati söyler.

Buenas noches y dulces sueños.

İyi geceler ve tatlı rüyalar.

¿Qué clase de sueños tenés?

Ne tür rüyalar görürsün?

¿Se hacen realidad los sueños?

Dilekler gerçekleşir mi?

Tus sueños se harán realidad.

- Hayallerin gerçekleşecek.
- Rüyaların gerçek olacak.

Te veré en mis sueños.

- Seni rüyalarımda göreceğim.
- Rüyalarımda görüşürüz.

- Ella es la chica de mis sueños.
- Ella es la niña de mis sueños.

O benim hayallerimin kızı.

No tengo dinero, pero tengo sueños.

Hiç param yok, ama hayallerim var.

Disfruté leer acerca de tus sueños.

Hayallerini okumak hoşuma gitti.

Vi a Tom en mis sueños.

- Rüyalarımda Tom'u gördüm.
- Tom'u rüyalarımda gördüm.

Eres la mujer de mis sueños.

Sen benim hayallerimin kadınısın.

Te veo en todos mis sueños.

Rüyalarımda seni görürüm.

¿Sabe lo que significan sus sueños?

Rüyalarınızın ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

Los sueños me pueden volver loco.

Rüyalar beni deli ediyor.

La veo incluso en mis sueños.

Onu rüyalarımda bile görüyorum.

Lo veo incluso en mis sueños.

Onu rüyalarımda bile görüyorum.

Has hecho realidad todos mis sueños.

Sen bütün hayallerimi gerçekleştirdin.

Tus sueños se han vuelto realidad.

Hayallerin gerçekleşti.

Buenas noches. Que tengas dulces sueños.

İyi geceler, tatlı rüyalar.

Los sueños no siempre se cumplen.

Hayaller her zaman yerine gelmez.

Es un chico con muchos sueños.

O, çok hayalleri olan bir çocuktur.

Nunca la veo en mis sueños.

- Onu hiçbir zaman rüyamda görmüyorum.
- Onu rüyalarımda hiç görmüyorum.
- Rüyalarıma hiç girmiyor.

Nunca le veo en mis sueños.

Onu rüyalarımda hiç görmüyorum.

Hablando en voz baja de sus sueños,

hayallerinden, umutlarından, geleceklerinden

Y nunca te rindas en tus sueños

Ve asla hayallerinizden vazgeçmeyin

El amor es verla en tus sueños.

- Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Aşk, onu rüyalarında görmektir.

A veces los sueños se hacen realidad.

Rüyalar bazen gerçek olur.

Tom es el hombre de mis sueños.

Tom hayallerimin adamı.

Mary es la mujer de mis sueños.

Mary hayallerimin kadını.

Los sueños de Tom se hicieron realidad.

Tom'un rüyaları gerçek oldu.

Este es el trabajo de mis sueños.

Bu benim hayalimdeki iş.

El fantasma la visita en sus sueños.

Hayalet onu rüyalarında ziyaret eder.

- Todo el mundo sueña.
- Todos tenemos sueños.

Herkes hayal eder.

Casi nunca me acuerdo de mis sueños.

Ben neredeyse rüyaları hiç hatırlamam.

¡Allí está la isla de mis sueños!

İşte, hayallerimin adası!

Uno de mis sueños es aprender islandés.

Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.

Algunos sueños son una ojeada al futuro.

Bazı rüyalar geleceğin bir belirtisidir.

Amar es verla hasta en tus sueños.

Aşk rüyalarında bile onu görmektir.

Él era el hombre de sus sueños.

O, rüyalarının erkeğiydi.

No quiero verte ni en mis sueños.

Seni rüyamda bile görmek istemiyorum.

Tom tenía la vida de sus sueños.

Tom hayallerindeki yaşama sahipti.

Mary es la chica de mis sueños.

Mary hayallerimin kızıdır.

El hombre no puede vivir sin sueños.

İnsan hayaller olmadan yaşayamaz.

Mi hermana es joven y tiene sueños.

Kız kardeşimin gençliği ve hayalleri var.

Espero que todos tus sueños se cumplan.

Umarım tüm hayallerin gerçekleşir.

¡Que todos tus sueños se hagan realidad!

Bütün hayallerin gerçek olsun.

Primero mueren los sueños, después la gente.

Önce hayaller ölür, sonra insanlar.

Espero que todos tus sueños se hagan realidad.

Umarım bütün hayallerin gerçek olur.

Tom quiere construir la casa de sus sueños.

Tom hayallerinin evini yapmak istiyor.

Esta noche he tenido unos sueños muy raros.

Bu gece çok tuhaf rüyalar gördüm.

- Sin un beso de buenas noches no tendré dulces sueños.
- Sin beso de buenas noches no tendré dulces sueños.

Bir iyi geceler öpücüğü olmadan tatlı rüyalar görmeyeceğim.

Tiene un diario de sueños al lado de la cama para no olvidar los sueños que tiene y después analizarlos.

Gördüğü rüyaları unutmamak ve daha sonra analizini yapmak için yatağının yanında bir rüya günlüğü tutuyor.

Ellos me cuentan acerca de sus sueños y expectativas.

Bana umut ve hayallerinden bahsediyorlar.

Es que algo está buscando el deseo, los sueños.

Arzuların ve hayallerin peşinden koşan bir şey.

Ella no pensaba que sus sueños pudieran hacerse realidad.

O, hayallerinin gerçek olacağını hiç düşünmemişti.

Usted era la mujer que vi en mis sueños.

Rüyamda gördüğüm kadın sizdiniz.

Recuerdo haber oído un sonido similar en mis sueños.

Rüyalarımda benzer bir ses duyduğumu hatırlıyorum.

Sin beso de buenas noches no tendré dulces sueños.

Bir iyi geceler öpücüğü olmadan tatlı rüyalar görmeyeceğim.

- A todos les gustaría creer que los sueños pueden hacerse realidad.
- A cada uno le gustaría creer que los sueños pueden ser realidad.
- Les gustaría creer que los sueños pueden convertirse en realidad.

Herkes hayallerin gerçekleşebileceğine inanmak istiyor.

- Buenas noches. Dulces sueños.
- Buenas noches. Bonitos sueños.
- Buenas noches. Que sueñes con los angelitos.
- Buenas noches. Que soñéis con los angelitos.

İyi geceler. Tatlı rüyalar

- Uno de mis sueños es ver algún día la aurora boreal.
- Uno de mis sueños es ver un día la aurora boreal.

Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek.

Sino también a los deseos, sí, deseos, sueños y aspiraciones.

aynı zamanda arzulara -- evet, arzulara -- hayallere ve tutkulara da cevap verir.

No tengo interés en invertir mi dinero en tus sueños.

Hayallerinize paramı koymakla ilgilenmiyorum.

- Nuestros sueños se hicieron realidad.
- Mi sueño se hizo realidad.

Rüya gerçek oldu.

Nosotros aún nos aferramos a los sueños de nuestra juventud.

Hâlâ gençliğimizin rüyalarına tutunuyoruz.

Algunos son buenos para recordar sus sueños, otros los olvidan.

Bazı insanlar rüyalarını hatırlamakta iyidir, diğerleri kendilerinkini unuturlar.

Corre detrás de tus sueños, no detrás de la gente.

Hayallerinin peşinden koş, insanların değil.

Con este telescopio se pueden ver las estrellas y los sueños.

Bu teleskopla yıldızlar ve rüyalar görülebilir.

- Ella es mi mujer ideal.
- Ella es la chica de mis sueños.

O benim idealimdeki kız.

¿Es posible que una chica de 22 años nunca haya tenido sueños eróticos?

22 yaşındaki bir kızın hiç erotik rüya görmemiş olması mümkün mü?

- Nunca la veo en mis sueños.
- Nunca le veo en mis sueños.
- Nunca sueño con él.
- Nunca sueño con ella.
- No sueño nunca con él.
- No sueño nunca con ella.

Onu rüyalarımda hiç görmüyorum.

El futuro le pertenece a aquellos que creen en la belleza de sus sueños.

Gelecek, rüyalarının güzelliğine inananlara aittir.