Examples of using "Pon" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi dikkat et.
- CNN'i açın.
- CNN'i aç.
Mutlu bir yüz ifadesi takın.
Üzerine düşeni yap.
Bunu İngilizceye çevir.
Silahı masanın üzerine koy.
Rahatla.
Lütfen, radyoyu aç.
Thomas, biraz gayret et!
Onu dolaba koy.
Suyu kaynayıncaya kadar ısıt.
Merdiveni duvara daya.
Mutlu görünmeye çalış.
Şapkanızı önünüze alın
Yumurtaları buzdolabına koy.
Yumurtayı kaynar suya koy.
Havuçları tencereye koy.
Şu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Kitabı yerine koyun.
Eşyanı sırt çantana koy.
Sol bacağına biraz buz koy.
Süpürgeyi dolaba koy.
Oyuncaklarını kutuya geri koy ve sonra kutuyu rafa koy.
Merdiveni duvara daya.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.
Acele et ve akşam yemeği için sofrayı hazırla.
Vazoya biraz su koy.
Uyuma ihtimaline karşı, alarmı kur.
Kitabı alt rafa koy.
O çiçekleri onları iyice görebileceğimiz bir yere koy.
Bebek battaniyesini ufaklığın üstüne ört, hava soğuk.
Paketin üzerine bir pul koy ve onu postala.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
"Ne tür müzik dinlemek istersin?" "Romantik bir şey koy."
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Kaynayan suya biraz tuz koy.
Lütfen ceketini sandalyenin üstüne koy.
Biraz daha biber ekle.
Lütfen doğum günü pastasına birkaç mum koy.
Lütfen bunu çocukların ulaşamayacağı bir yere koy.
Kutuyu nerede yer bulabilirsen koy lütfen.
Tom'u ona yatır.
İskambil destesini meşe masaya koy.
Aklını bir kenara koy ve alışverişe git.
Kitabı masaya bırak.
madem böyle bir şeyden korkuyorsunuz parola koyun olsun bitsin
Parayı bankaya yatırın.
Onun söylediğine dikkat et.
Yumurtaları buzdolabına koy.
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Kitabı olduğu yere geri koy.
İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.
- Lütfen radyoyu açar mısın?
- Lütfen, radyoyu aç.
Tanrı aşkına, şunu kes!
Kitabı rafa geri koy.
Lütfen kitabı rafa koy.
Kitabı üst rafa koy.
Kitabı bulduğun yere geri koy.