Examples of using "Calma" in a sentence and their turkish translations:
Sakin!
Sakin kal.
Sakin kalmak zorundayız.
- Tom sakince konuştu.
- Tom sakin bir sesle konuştu.
Tamam, sakin olalım.
Sakin olalım.
Sakin olmalısın!
Sakin olun.
Tekrar sessizdi.
- Çok sessiz.
- O fazla sessizdir.
Sessizliğimizi koruduk.
Daha sakin hareket etmelisin.
Biz sakin olmalıyız.
Birbirimizle sakince konuşmalıyız.
O, sessizliği tercih ediyor.
Tom sakince bekledi.
Her şey sakin.
Fırtınadan sonra, hava sakindi.
Okyanus sakindi.
Rahatla.
Lütfen sakin ol.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Deniz sakin.
Her yokuşun bir inişi vardır.
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Sabah gel, işler sakinleşsin.
Fırtına öncesi sessizlikti.
Yağmurdan sonra, güzel hava.
Oturup sakince tartışalım.
Fırtınadan sonra bir sakinlik vardı.
Bugün plajda dalgamıza bakalım.
- Ne olursa olsun, sakin olmalısın.
- Ne olursa olsun, sakin kalmalısın.
Tamam, bir "eee" sesi ver bakalım.
Her şey sakin.
Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.
- Sakin olmaya çalışın.
- Sakin kalmaya çalışın.
Fırtınadan sonra, deniz sakindi.
Bu fırtınadan önceki sessizliktir.
Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,
Fırtınadan sonra deniz tekrar sakinleşti.
...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.
Sakin olun. Ben her şeyin güzel olacağına sizi temin edebilirim.
Lütfen sakin olun.
Pembe renginin, azılı tutsakları sakinleştirdiği saptanmışken,
Tom kendini kaybetti ve Konrad'ın yüzüne vurdu.
Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir.
Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.
Gazeteci acil bir durumda bile sakindi.
- Zaman bütün yaraları iyileştirir.
- Zaman her şeyin ilacıdır.
Herkese aşkın dilinde konuş. Sesini yükseltme. Küfretme. Tatsızlık çıkarma. Gözyaşlarına sebep olma. Diğerlerini yatıştır ve iyilik göster.
Çok çalışıyorsun. Bir süre ağırdan al.