Examples of using "Permítame" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen içeri girmeme izin verin.
Onu yenisiyle değiştirmeme izin ver.
Lütfen girmeme izin ver.
Bana bir dakikanızı ayırın.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Ben seninle geleyim.
Bir kere daha denememe izin verin.
Lütfen çantanı taşımama izin ver.
Başarını kutlamam izin ver.
Bay Kato'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Sadece onu açıklayayım.
Daha fazlasına ihtiyacın varsa bana bildir.
Sadece bana kafamı toplamam için zaman ver.
Seni ailemle tanıştırayım.
Oradaki kafeteryada sana bir fincan kahve ısmarlayayım.
Senin için iğneye iplik geçireyim.
Seni ailemle tanıştırayım.
Tansiyonunu ölçmeme izin ver.
Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
- Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Size Mayuko'yu tanıtmama izin verin.
- Mayuko'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Seni eve götüreyim.