Examples of using "Cargar" in a sentence and their turkish translations:
Cep telefonumu şarj etmem gerekir.
Hücum!
Cep telefonumu şarj etmeliyim.
Lütfen çantanı taşımama izin ver.
Çantanızı taşıyayım.
- Pil şarj edilmek zorunda.
- Akü şarj edilmek zorunda.
Bebeği hâlâ taşımak gerekiyor.
O, bana bagajını taşıttı.
- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- O çantaları taşımaya yardım ettim.
Bu bavulu taşımama yardımcı olur musunuz lütfen?
Bagajı taşımam için yardım etti.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
Doktor, babamın ağır şeyler taşımasına müsaade etmedi.
Ben ona evrak çantasını taşıttım.
Tom tüm bu bavulları taşıyamaz bu yüzden ona yardım etmelisin.
3 taraftan çevrili olduğunu gören Kitbuqa askerlerine vur-kaç yapmalarını ve
Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.