Translation of "Pasamos" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Pasamos" in a sentence and their turkish translations:

Pasamos buenos tiempos.

Biz biraz iyi vakit geçirdik.

¡Qué bochorno pasamos!

O ne utanç verici bir durumdu!

Lo pasamos de maravilla.

Biz muhteşem bir zaman geçirdik.

Pasamos una tarde agradable.

Biz hoş bir akşam geçirdik.

Pasamos mucho tiempo juntos.

- Birlikte çok zaman harcadık.
- Birlikte çok zaman geçirdik.

La pasamos bien nadando.

- Yüzmenin tadını çıkardık.
- Yüzmekten hoşlandık.

¿Pasamos a estas vulnerabilidades mencionadas?

bu bahsedilen güvenlik açıklarına geçelim mi?

Nos lo pasamos realmente bien.

Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.

Anoche pasamos un buen rato.

Dün gece güzel vakit geçirdik.

Pasamos la tarde comiendo uvas.

Biz öğleden sonrayı üzüm yiyerek geçirdik.

Pasamos todo el día pescando.

Bütün günü balık tutarak geçirdik.

Nos lo pasamos bien juntos.

Biz birlikte eğleniriz.

Pasamos la noche en Hakone.

Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

Lo pasamos bien cantando juntos.

- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- Birlikte şarkılar söylemenin tadını çıkardık.

Pasamos todo el día conversando.

Bütün günü söyleşerek geçirdik.

- Nos divertimos.
- Lo pasamos bien.

Eğlendik.

Pasamos por un camino estrecho.

Dar bir yol boyunca gittik.

Todos pasamos un buen rato.

Herkes iyi zaman geçirdi.

- Nos divertimos.
- La pasamos bien.

Elbette eğlendik.

Pasamos la Navidad en Hawái.

Noel boyunca Hawaii'de kaldık.

Pasamos toda la noche conversando.

Biz geceyi konuşarak geçirdik.

- Pasamos la noche en un hotel barato.
- Pasamos la noche en un hotel económico.

Geceyi ucuz bir otelde geçirdik.

- Pasamos un día fabuloso en el monte.
- Pasamos un día fabuloso en los bosques.

Ormanda harika bir gün geçirdik.

Luego pasamos a la era neolítica

daha sonrasında ise neolitik çağa geçiyoruz

Pasamos el día al aire libre.

Günü açık havada geçirdik.

Pasamos un maravilloso fin de semana.

Biz harika bir hafta sonu geçirdik.

Pasamos el día en la playa.

Biz günü plajda geçirdik.

Pasamos mucho tiempo buscando un estacionamiento.

Biz bir otopark ararken çok zaman harcadık.

Aprecio el tiempo que pasamos juntos.

Birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.

Pasamos la tarde limpiando el equipo.

Alet edavat temizleyerek öğleden sonrayı geçirdik.

Pasamos por el canal de Panamá.

Panama Kanalı'ndan geçtik.

Pasamos tres horas al aire libre.

Açık havada üç saat geçirdik.

Pasamos dos semanas inolvidables en Cuzco.

Cusco'da unutulmaz iki hafta geçirdik.

Pasamos un fin de semana bellísimo.

Hoş bir hafta sonu geçirdik.

Pasamos la mayoría de horas despiertos trabajando.

Uyanık olduğumuz saatlerin çoğunu işte geçiririz.

pasamos la vida establecida hace 10.000 años

yerleşik hayata 10.000 yıl önce geçmiştik

¡Pasamos un día maravilloso en la playa!

Sahilde harika bir gün geçirdik!

Lo pasamos muy bien en la cena.

Akşam yemeğinde çok iyi vakit geçirdik.

¿Por qué no nos pasamos a verla?

Onu görmek için niçin uğramıyoruz.

Pasamos el día libre en la costa.

Tatilimizi deniz kenarında geçirdik.

Siempre pasamos nuestras vacaciones junto al mar.

Tatilimizi her zaman deniz kenarında geçiririz.

Recuerdo los días felices que pasamos juntos.

Birlikte geçirdiğimiz mutlu günleri hatırlıyorum.

Pasamos un día fabuloso en el monte.

Dağda muhteşem bir gün geçirdik.

Por lo menos nos lo pasamos bien.

En azından eğlendik.

Pasamos la noche en un hotel barato.

- Ucuz bir otelde geceledik.
- Ucuz bir otelde geceyi geçirdik.

Pasamos un día tranquilo en el campo.

Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.

La pasamos bien ayer en la playa.

Dün sahilde eğlendik.

Pasamos todo el día en la playa.

- Tüm günü plajda geçirdik.
- Bütün günü plajda geçirdik.

Pasamos la noche en un hotel económico.

Biz ekonomik bir otelde kaldık.

Anoche lo pasamos bien jugando al ajedrez.

Dün gece satranç oynarken eğlendik.

Pasamos toda la tarde charlando con ellos.

Bütün akşamı onlarla konuşarak harcadık.

Morir no es lo contrario de vivir: pasamos nuestra vida viviendo, pero no pasamos nuestra muerte muriendo.

Ölüm yaşamın zıddı değildir: biz ölümümüzü ölerek geçirmezken hayatımızı yaşayarak geçiririz.

- Pasamos la tienda sin darnos cuenta de ella.
- Pasamos por delante de la tienda sin percatarnos de ella.

Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.

VV: No, en realidad, pasamos bastante tiempo ahí.

VV: Hayır, aslında bayağı vakit geçiriyoruz.

En la vida, todos pasamos por momentos difíciles.

Bazen hayatta kötü geçen dönemlerimiz olur.

Pasamos el día entero en el parque Yoyogi.

Bütün günü Yoyogi Park'ta geçirdik.

Pasamos nuestras vacaciones en una playa en Hawái.

Tatilimizi Hawaii'de bir plajda geçirdik.

Nos lo pasamos muy bien en la playa.

Deniz kenarında eğlendik.

Pasamos la noche despiertos contando historias de fantasmas.

Bütün gece hayalet hikâyeleri anlatarak uyanık kaldık.

Pasamos más tiempo trabajando que con nuestros seres queridos.

Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.

En aquel entonces, pasamos 90 minutos en este tema,

Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık

Así que pasamos dos semanas conduciendo por Costa Rica,

İki hafta boyunca Costa Rica’da arabayla dolaştık,

La cantidad de tiempo que pasamos en tareas domésticas

hayatımızın ev işine adadığımız kısmı

Pasamos a la farmacia antes de llegar a casa.

Biz eve giderken eczaneye uğradık.

Jamás me olvidaría de los momentos que pasamos juntos.

Birlikte geçirdiğimiz dakikaları asla unutmayacağım.

Pasamos el resto de la hora con una única pregunta:

Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk:

Lo pasamos muy bien en la fiesta de Año Nuevo.

Yeni yıl partisinde çok eğlendik.

Gracias a ese taxista, nos lo pasamos genial en Londres.

Taksi şoförü sayesinde, Londra'da çok harika bir zaman geçirdik.

Pasamos los fines de semana en nuestra casa de campo.

Hafta sonlarını kır evimizde geçiriyoruz.

Con el apoyo de mis amigos, familia y compañeros pasamos

Arkadaşlarımın ve ailemin desteğiyle

Nos pasamos por la farmacia antes de llegar a casa.

Eve gelirken eczanenin önünden geçtik.

- Fuimos de mal en peor.
- Pasamos de guatemala a guatepeor.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.

Considerando que pasamos un tercio de nuestras vidas en el trabajo,

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

- Nos divertimos mucho.
- Realmente nos hemos divertido.
- Realmente la pasamos bien.

Biz gerçekten eğlendik.

Siempre pasamos por la oficina de correos de camino al trabajo.

Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.

Asumiendo que el propósito es obvio, pasamos muy rápido a la forma.

Amacın zaten çok belirli olduğu düşünülüp doğrudan formata geçiliyor.

- Nosotros disfrutamos viendo el juego.
- Nos la pasamos bien viendo el partido.

Biz oyunu izlerken keyif aldık.

Te echamos mucho de menos en la fiesta ayer. Nos lo pasamos realmente bien.

Dün partide seni çok özledik. Gerçekten çok eğlendik.

Pensar y re-pensar mucho. Y le debemos mucho a esos años que pasamos en soledad.

bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.

Ayer pasamos una tarde muy agradable con mis hermanos y mis amigos, y también una muy buena parrillada.

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.