Examples of using "Miseria" in a sentence and their turkish translations:
Aile yoksulluk içinde yaşadı.
Yoksulluk size ekmeği yağsız yemeyi öğretir.
Ne mutluluk ne de sefalet sonsuza dek sürmez.
Birçok mutsuzluk yıllarından sonra, o onu boşadı.
O felaketten kurtulmaya çalışmak yerine kederi içinde debeleniyor gibi görünüyordu.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
Hayatının sonunda, Hokusai kızı ile sefalet içinde yalnız yaşadı ve ölünceye kadar çalıştı.