Translation of "Maquillaje" in Turkish

El maquillaje,

makyaj,

- Ella usa mucho maquillaje.
- Usa toneladas de maquillaje.

O, koyu makyaj yapar.

Lleva mucho maquillaje.

O, çok makyaj yapar.

Simplemente usaba más maquillaje.

sadece daha fazla makyaj yaptım.

Ella usa mucho maquillaje.

O, koyu makyaj yapar.

María lleva abundante maquillaje.

Mary çok makyaj yapıyor.

María usa demasiado maquillaje.

- Mary çok fazla makyaj yapar.
- Mary çok fazla makyaj yapıyor.
- Mary aşırı makyaj yapıyor.

Salía siempre poniéndose poco maquillaje

Dışarı her seferinde hafif makyaj

Su grueso maquillaje es asqueroso.

Onun koyu makyajı iğrençtir.

Algunos hombres asiáticos llevan maquillaje.

Bazı Asyalı erkekler makyaj yaparlar.

Ella luce mejor sin maquillaje.

- O makyaj olmadan daha iyi görünüyor.
- O makyajsız daha iyi görünüyor.

Incluso sin maquillaje, ella es muy linda.

Makyajsızken bile çok hoş.

Tom piensa que Mary se pone demasiado maquillaje.

Tom Mary'nin çok fazla makyaj yaptığını düşünüyor.

Simplemente usaba más maquillaje, y todo iba sobre ruedas.

Biraz daha makyaj ve her şey tamam.

Incluso cuando ella no lleva maquillaje, es muy hermosa.

O, makyaj yapmadığı zaman bile, o çok güzeldir.

Pienso que Mary es demasiado joven para llevar maquillaje.

Bence Mary makyaj yapmak için çok genç.

- Mary se está maquillando.
- Mary se está poniendo maquillaje.

Mary makyaj yapıyor.

Así que aparecí en ropa deportiva, sudorosa y sin maquillaje.

spor kıyafeti, buram buram ter, sıfır makyajla çıktım karşısına.

Mary no necesita maquillaje. Es linda tal y como es.

Mary'nin makyaja ihtiyacı yok. O, olduğu gibi güzel.

A Tom no le gustan las mujeres que usan demasiado maquillaje.

Tom çok makyaj yapan kadınları sevmez.

A Tom no le gustan las chicas que usan mucho maquillaje.

Tom çok makyaj yapan kızları sevmiyor.