Examples of using "Usaba" in a sentence and their turkish translations:
sadece daha fazla makyaj yaptım.
O sahte bir kimlik kartı kullanıyordu.
O, eski ayakkabılar giydi.
- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.
Kolunu tuhaf bir silah gibi kullanıyor.
Tom evlendi fakat bir yüzük takmadı.
Kız saçına sarı kurdeleler takmıştı.
ve hâlâ iş yerinde mizah kullanıyordum.
İlkel toplumlarda takas kullanılmıştır.
Biraz daha makyaj ve her şey tamam.
Daha öncelerde her şehir kendi saatini kullanıyordu
Geçmişte insanlar at arabasıyla yolculuk ederlerdi.
Yeni yazılımı nasıl kullanacağını ona gösterdi.
Abaküs, Orta Çağ'da yaygın olarak kullanılmıştır.
hemen yanına üşüşüp hangi şampuanı kullandığını soruyorum.
Eski çağlardan beri insanlar şurup yapmak için avokadonun taşını kullanılmışlar.
Tom yirmi yaşındayken giydiği aynı beden pantolonu hâlâ giyebiliyor.