Examples of using "Abundante" in a sentence and their turkish translations:
Mary çok makyaj yapıyor.
Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
Doyurucu bir akşam yemeğinden sonra, Willie ev sahibine teşekkür etti.
Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal kaynakları boldur.