Examples of using "Localizar" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a ulaşmalıyım.
- Tom'u bulamadık.
- Tom'un yerini tespit edemedik.
Önce, onların nerede yaşadığını öğrenmek zorundayız.
Polis arabanın sahibini bulmayı başardı.
bugün, COVID-19 hastalarının takip edilmesine yardımcı olmayı teklif ediyor.
gerçekten güçlü bir gözetim sisteminin temeline sahip olursunuz.
... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.