Translation of "Invisible" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Invisible" in a sentence and their turkish translations:

Silencioso, mortal e invisible.

Sessiz, öldürücü ve görünmez.

El aire es invisible.

Hava görünmezdir.

Por eso intenté hacerme invisible.

Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.

¿Puedes ver al hombre invisible?

Görünmez adamı görebilir misin?

La materia oscura es invisible.

Karanlık madde görünmezdir.

Pero todo esto nos es mayormente invisible.

Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.

Si fuera invisible no tendría que vestirme.

Görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.

La luna es invisible detrás de las nubes.

- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.

Tom dijo que vio al hombre invisible hoy.

Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.

El aire es una mezcla invisible de gases.

Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.

Esta luz misteriosa es invisible para el ojo humano.

Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.

La ignorancia es invisible para aquellos que la sufren.

Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.

La luz infrarroja, invisible para los monos, revela su posición elevada.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

Un pequeño demonio casi invisible que nació enojado y mata por miles.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

Sólo se ve bien con el corazón. Lo esencial es invisible a los ojos.

Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.

Hay el mismo problema en todo el mundo. El pequeño virus invisible prepara nuestro fin.

Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.