Translation of "Oscura" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Oscura" in a sentence and their turkish translations:

Piel más oscura.

Daha koyu ten rengi.

Hora más oscura .

.

- Esta habitación está demasiado oscura.
- Esta habitación es demasiado oscura.

Bu oda çok karanlık.

Tom tiene piel oscura.

Tom koyu tenli.

Fue una noche oscura.

Karanlık bir geceydi.

La noche es oscura.

Gece karanlık.

Esta calle es oscura.

- Bu sokak karanlıktır.
- Bu sokak karanlık.

Ambos llevaban ropa oscura.

Her ikisi de koyu renk kıyafetler giymişti.

Deben tener piel más oscura".

daha koyu ten rengi olmalı."

Esa mina está completamente oscura.

Madenin içi kapkaranlık.

Él siempre lleva ropa oscura.

O her zaman koyu giysiler giyer.

Yo atravesé la oscura calle.

Ben, karanlık bir sokaktan geçtim.

La habitación es muy oscura.

Oda çok karanlık.

La materia oscura es invisible.

Karanlık madde görünmezdir.

"para una chica de piel oscura".

"koyu tenli bir kız için."

¿Y si no hay materia oscura?

Peki karanlık maddeniz yoksa ne olur?

La búsqueda de la materia oscura

Karanlık madde arayışı

Era una noche oscura y tormentosa.

Karanlık ve fırtınalı bir geceydi.

- No es bueno leer en una pieza oscura.
- No es bueno leer en una habitación oscura.

Karanlık bir odada okumak iyi değildir.

La fase más oscura del ciclo lunar.

Ay döngüsünün en karanlık evresi.

Está buscando un área oscura y tranquila.

Karanlık, sessiz bir alan arıyor.

Con dos tipos distintos de materia oscura.

iki temsili evren örneğini görüyorsunuz.

Era una noche oscura y sin luna.

Aysız gece karanlıktı.

- El cuarto estaba oscuro.
- La habitación estaba oscura.

Oda karanlıktı.

Una sombra oscura pasó por detrás de Tom.

Tom'un arkasından karanlık bir gölge geçti.

Al levantarse el telón, la escena estaba oscura.

Perde açıldığında, sahne karanlıktı.

Tom colgó una oscura cortina sobre la ventana.

Tom pencereye koyu bir perde astı.

"Eres muy bonita... para una chica de piel oscura".

"Oh! Çok güzelsin, koyu renkli bir kıza göre."

Esconde una realidad mucho más oscura para los jóvenes

gençlerden karanlık gerçekliği gizler

Pero cuando aparecí, el aula era cavernosa y oscura.

Ben gittiğimde konferans salonu mağara gibi ve karanlıktı.

El colorismo, la discriminación de aquellos de piel más oscura,

Renkçilik, daha koyu ten rengine sahip olanlara karşı yapılan ayrımcılık,

Pero si es más oscura que una bolsa de papel,

Ama ten renginiz kahverengi kese kağıdından koyuysa,

Y es durante la fase más oscura de la luna

Okyanusun en büyüleyici yüzünü sergilemesiyse

Y estas enanas aportan muchas pistas sobre la materia oscura.

Ve bu ufaklıklar karanlık madde açısından önemli ipuçları.

No deberías leer un libro en una habitación tan oscura.

Bu kadar loş bir odada kitap okumamalısın.

Si las partículas de materia oscura se mueven de forma acelerada,

Eğer bu parçacıklar hızlı ilerliyorsa

John dijo que fue como encender las luces en una casa oscura.

John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu.

La mayoría de los físicos piensan que la materia oscura es una partícula,

Çoğu fizikçi karanlık maddenin atom altı parçacıklara çok benzeyen

Dice: "Cuando alguien dice o llama a alguien de piel oscura un nombre malo".

kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.

Es muy difícil encontrar un gato negro en una habitación oscura, especialmente si no hay gato.

Karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmak çok zordur, hele odada hiç kedi yoksa.

La cámara se extiende sobre una superficie oscura, como esta chaqueta, y un color oscurece todo el marco.

Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.