Examples of using "Interactuar" in a sentence and their turkish translations:
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
anlaşmazlıkları hoş görmeyi mümkün kılıyorsa
ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.
hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.
Ama kız arkadaşı Kay ile etkileşime başladığı anda
Bir yabancı dili öğrenmenin bir yolu o dilin konuşuru ile iletişim içinde olmaktır.