Translation of "Faltar" in Turkish

Me debe faltar algo.

Bir şey kaçırıyor olmalıyım.

Nos va a faltar gas.

Gazımız bitiyor.

El perezoso suele faltar a sus obligaciones.

Tembel adam, görevlerini sık sık ihmal ediyor.

No puede usted faltar a la cita.

Bu randevuyu bozamazsın.

- Todos tienen derecho a una falta.
- Todos tienen derecho a faltar una vez.

Herkesin bir devamsızlık hakkı vardır.