Examples of using "Cita" in a sentence and their turkish translations:
Bir randevu al.
- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?
bir diğer kötü buluşmaya göre,
bir diğer kötü buluşmayı.
Size bahsettiğim öğretmenimin kitabından
Bir randevum var.
önce tarihini unutturacaksın
Benim önceki bir randevum var.
Onunla bir randevun var mı?
Tom randevusunu unuttu.
Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Doktorla bir randevusu vardı.
Ondan bir randevu al.
Bu, kitaptan bir alıntı.
Ondan bir randevu istedim.
- Cuma günü bir randevum var.
- Cuma günü bir toplantım var.
Tom'la bir randevum var.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Onlar kısa bir flört yaşadılar.
İlk buluşmamızı asla unutmayacağım.
Randevuna gittin mi?
O, randevusuna gitmedi.
Randevunda iyi zaman geçir.
Bir sonraki randevum ne zaman?
O, ona çıkma teklif etti.
Pazartesi günü bir randevum var.
Daha önce bir randevuyu hiç iptal etmedi.
Aslında şu söze dönersek,
Dün gece Jane ile bir randevum vardı.
Bu, kitaptan bir alıntı.
Bir dişçi randevum var.
Saat 3'te bir randevum var.
Doktorla randevum var.
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
O sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.
Tom ve Mary bir randevuda.
Kaynak belirtilmeden alıntı kullanılırsa bu aşırmacılığa girer.
Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.
Nancy ile bir randevu almada nasıl başarılı olabilirim?
Tom, Mary ile buluşmaya gitti.
Tom tanışma randevusuna gitti.
Onlar bir tanışma randevusunda tanıştı.
Bugün kaderle bir randevum var.
Bu randevuyu bozamazsın.
O büyük randevusu için süslenip püslenmişti.
Randevuya zamanında geldi.
Tom'la bir randevun olduğunu düşündüm.
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
Andy bir randevuya asla geç kalmaz.
- Öğleyin onunla bir randevum var.
- Onunla öğlen randevum var.
Pazartesi günü bir dişçi randevum var.
Tom'un Mary ile dün gece bir randevusu vardı.
" Bu hayatımın en berbat buluşmasıydı"
buluştuğu kişinin olumlu resminin içine alır
Frankl Nietzsche'den yaptığı bu alıntıyı
Sıfır randevu bir içecek ve bir saat demek.
Ondan bir randevu al.
Bugün önceden belirlenmiş toplantımın günü.
Saat 2 buçukta bir randevum var.
Gelecek hafta toplantı için müsait misin?
Randevum 2.30'da.
Tom Mary'yi aradı ve randevularını iptal etti.
Doktoru arayıp randevu almanız gerekir.
Favori Mark Twain sözün nedir?
Tom hiç Mary ile çıkmadı.
Tom'un bu öğleden sonra Mary ile randevusu var.
Altıda onunla bir randevum var.
Sadece bir randevum olduğunu sana bildirmek istedim.
"Ah, Chaehan, hafta sonu harika bir randevum vardı.
Bir annenin bir sözü aklıma geliyor:
Ani bir hastalık onu randevusunu iptal etmeye zorladı.
Dişçiyle saat 3'te randevum var.
O akşamki randevuyu sabırsızlıkla bekliyordu.
Ben randevuyu unuttuğumda bana çok kızmıştı.
Tom'un geçen Cuma Mary ile randevusu vardı.
Konsül'ün en iyi birlikleri hızla onu korumak için toparlanıyor.
- Hocayla 1:30'da randevum var.
- Profesörle 1:30'da randevum var.
İlk randevunda onunla kalmamalısın.
Bu ayakkabıları bu gece randevumuzda giyeceğim.
2.30'da randevun olduğunu sana hatırlatmak istiyorum.
O, randevusunun çıkmasını beklerken bir dergi okumuştu.
Tom randevusu için bir çiçek ve hediyeler aldı.
"Bekar mısın?" "Teknik olarak evet, ama bu cuma bir randevum var."
Bu öğleden sonra katılmak zorunda olduğum önemli bir toplantım var.
Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
Tom'la çıktığını duydum. Nasıl geçti?
Eğer Amy buluşmanın iyi geçeceğine göre plan yapsaydı
Çok üzgünüm ama 27 şubattaki randevumuzu iptal etmek zorundayım.
Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır.
Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.