Examples of using "Estuvieran" in a sentence and their turkish translations:
Öğrencilere sessiz olmalarını söyledi.
Onlar evleninceye kadar ayrı odalarda uyudular.
Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
Onlar sanki müzikten büyülenmiş gibi sessiz oturdular.
Tom ve Mary'nin aynı zamanda kafeteryada olması tesadüf değildi.
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
Papa yatmadan önce tüm ışıkların kapatıldığından emin oldu.
Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı, bu nedenle onların ne hakkında konuştuklarıyla ilgili hiçbir düşüncem yoktu.
Gülmemeye çalışıyor gibi görünüyorsun.
Polis çalınan ayakkabıların orada olmadığından emin olmak için o evi araştırdı.