Examples of using "Próxima" in a sentence and their turkish translations:
Yeni nesil.
Gelecek sefer ben süreceğim.
Önümüzdeki hafta geri geleceğim.
Önümüzdeki hafta deneyeceğim.
Belki bir dahaki sefere!
O, gelecek bahar emekli olur.
Gelecek sefer beni unutma.
Gelecek sefer daha erken geleceğiz.
Gelecek sefere iyi şanslar.
"Bir dahaki sefere" dedi.
Gelecek haftaya kadar erteleyelim.
Bir dahaki sefere çizme giyeceğim!
Her zaman bir gelecek sefer vardır.
Bir sonraki benzin istasyonunda duralım.
Bir sonraki istasyonda iniyorum.
Sonraki durak nedir?
- Önümüzdeki hafta gidebilirim.
- Gelecek hafta gidebilirim.
Bir sonraki köşede.
Gelecek hafta evleniyorum.
Bir sonraki toplantımızı dört gözle bekliyorum.
Onun bir sonraki kurbanı kim olacaktı?
Bir dahaki sefer olmayacak.
Gelecek istasyon hangisi?
Bir sonraki randevum ne zaman?
Bir sonraki kalkış ne zaman?
Belki gelecek sefer.
Bunu gelecek defa kendim yapacağım.
Bir sonraki sürüş benim sıram olacak.
Proxima Centauri çevresindeki gezegen,
Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
Ben önümüzdeki hafta Avrupa'ya gidiyorum.
Gelecek hafta Boston'a döneceğiz.
Gelecek hafta Şikago'ya hareket ediyorum.
Gelecek hafta bir testim var.
Gelecek sefer daha iyi şarkı söyleyeceğimi umuyorum.
Sen bunu gelecek sefer yap.
Gelecek sefer daha iyi söyleyebileceksin.
Gelecek sefer daha erken geleceğim.
Bir sonraki durakta aktarma yapmalısınız.
Önümüzdeki hafta Balaton'a gidiyorum.
Gelecek hafta çalışmıyorum.
Gelecek hafta görüşürüz.
"Bir daha ki sefer sinemaya gidelim." "Bir bir daha ki seferin olacağını sana ne düşündürüyor*
Onu bir sonraki nesile vererek korudu.
Genlerini bir sonraki nesle aktardı.
Bir dahaki benzin istasyonu kaç mil uzakta?
O, önümüzdeki İlkbaharda bir üniversite öğrencisi olacak.
Bir sonraki nesile olan inancım artıyor.
Gelecek sefer benimle geleceksin.
Önümüzdeki hafta dağa gidiyoruz.
Bir dahaki sefere unutmayın.
Bir sonraki sefer için para biriktireceğim.
Gelecek nesil ırkçılığı asla bilmeyecek.
Gelecek hafta tatile gidiyorum.
Gelecek sefer daha dikkatli olmalısın.
Gelecek sefer daha dikkatli olmaya çalışacağız.
Gelecek dersin saat kaçta?
Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
Otelimiz bir sonraki sokakta.
Otobüs bir sonraki köşede durur.
Önümüzdeki hafta beni görmeye gelmeyecek misin?
O gelecek hafta bir parti verecek.
Bir sonraki durakta inmek zorundayım.
Önümüzdeki seçimlerde oy kullanmayı planlamıyorum.
Tom'un gelecek sefer daha iyi yapması gerekiyor.
Veda etmiyorum "bir dahaki sefere" diyorum.
- O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
Sen gelecek nesile aitsin.
Tom önümüzdeki hafta birkaç gün izin alacak.
Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.
Gelecek hafta seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin?
Gelecek bahar üniversiteden mezun olayı umuyorum.
Onun bir daha yaptığında kovulursun.
Önümüzdeki hafta itibarıyla daha az yiyorum.
Bir dahaki sefere daha uygun bir şey giymelisin.
Sonraki durakta trenden iniyorum.
Gelecek hafta sana yazacağım veya seni arayacağım.
- Tekrar görüşürüz.
- Yine görüşürüz.
- Bir dahaki sefer daha erken gelmenizin bir sakıncası var mı?
- Gelecek sefer daha erken gelir misin?
Gelecek hafta Avrupa'ya seyahat edeceğim.
Bir dahaki sefer tüm arkadaşlarını getir.
Gelecek hafta toplantı için müsait misin?
İstersen gelecek hafta görüşebiliriz.
Gelecek sefere oyunu kazanacağım.
Bir daha birisi size "hayır" dediğinde
Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.
O gelecek hafta hastaneden ayrılabilecek mi?
Gelecek hafta sana ya yazacağım ya da telefon edeceğim.
Tom gelecek hafta tatile gitmeyi planlıyor.
Gelecek sefer geldiğimde, kız kardeşimi getireceğim.
O, gelecek hafta bir ameliyat olmak zorundadır.
- Bir daha Tokyo'ya geldiğinde umarım görüşürüz.
- Umarım bir dahaki kez Tokyo'da olduğunda seni görürüm.
Evimizi bir sonraki caddenin sonunda bulacaksın.
Gelecek hafta ona uğrayacağım.
Onun bir sonraki gelişinde evde olacağım.
Gelecek sefer daha fazla dikkat edeceğini umuyorum.
Bir dahaki derse kadar bu şiiri ezberlememiz gerekiyor.