Examples of using "Equilibrio" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.
östrojenlerimizle dengeli bir biçimde çalışır.
Bu tamamen... ...dengenizi korumakla ilgili.
Dengesini kaybetti ve düştü.
Ve her şeyi dengede tutuyor.
Çamurlu yolda dengemi kaybettim.
Tom dengesini kaybetti ve düştü.
İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer
ve bu denge ile her gün uğraşıyoruz.
korku ve cesaret arasındaki denge bunun bir parçası.
Dengemi kaybedip sandalyeden düştüm.
Dengesini kaybetti ve merdivenden düştü.
İyi tırmanış için bacaklarınızı kullanmalı ve kollarınızla da dengeyi ayarlamalısınız.
boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.
Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.
Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.
İş ve kişisel yaşam arasında bir dengeye nasıl ulaşabiliriz?
Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmeye devam etmelisin.
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.