Translation of "Empezará" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Empezará" in a sentence and their turkish translations:

¿Cuándo empezará?

O ne zaman başlayacak?

- ¿Cuándo empieza?
- ¿Cuándo empezará?

O ne zaman başlayacak?

- ¿A qué hora empezará el partido?
- ¿A qué hora empezará el juego?

Oyun saat kaçta başlayacak?

Empezará después de que venga.

O geldikten sonra başlayacağım.

La escuela empezará el próximo lunes.

Okul gelecek pazartesi başlayacak.

Creo que empezará pronto a llover.

- Sanırım yakında yağmur yağmaya başlayacak.
- Yakında yağmur yağmaya başlayacağını düşünüyorum.
- Bence yakında yağmur yağmaya başlayacak.

Dentro de una hora empezará el partido.

- Oyun bir saat içinde başlayacak.
- Maç bir saat içinde başlayacak.

Ella afirma que mañana empezará el informe.

Raporu yarın başlatacağını iddia ediyor.

¿A qué hora empezará a tocar la banda?

Grup saat kaçta çalmaya başlayacak?

- La lección va a empezar.
- La lección empezará.

Ders başlayacak.

La nieve empezará a caer mañana y continuará durante una semana.

Yarın kar yağmaya başlayacak, bir hafta boyunca sürecek.

Según el pronóstico meteorológico, la temporada de lluvias empezará la próxima semana.

Hava durumu raporuna göre, yağış mevsimi gelecek hafta başlayacak.

Antes de que empezará a llamar a epidemiólogos y hablar con ellos sobre los riesgos,

Epidemiyologları arayıp onlarla riskler hakkında konuşmadan önce