Examples of using "Duradera" in a sentence and their turkish translations:
bana uzun süren hoşnutluk hissettiriyordu.
Bu pantolonlar, dayanıklı kumaştan imal edildi.
Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve
Alplerin manzarası bende kalıcı bir izlenim bıraktı.
Ayrıca bir başka yükselen yıldız General Michel Ney ile acı ve uzun süreli bir kan davası başlattı.
Sanat uzun, hayat kısadır.