Examples of using "Sensación" in a sentence and their turkish translations:
O duygu,
Bu hissi bilir misiniz?
Bu his tanıdık geldi mi?
O duyguyu biliyorum.
Işık ve şeffaflık hissi.
Bu inanılmaz bir his.
İçimde tuhaf bir his var.
Bu hissi biliyor muyum?
Ve bir şeyleri ertelemeyle.
Yabancı bir his bana istila ediyor.
Ben tam olarak aynı duyguya sahiptim.
O sadece farklı hissediyor.
Bu güzel bir his. Pekâlâ.
bana uzun süren hoşnutluk hissettiriyordu.
böylece zihnimiz zihinsel uyum içinde hissedebilir
Bence bu, yetersizlik duygusuydu,
Bundan daha müthiş bir duygu yok.
Biz çaresizlik duygusu ile baş etmek zorunda kalacağız.
Onun haklı olduğuna dair bir hissim var.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
Bacaklarımdaki hissi kaybettim.
ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.
terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.
ve büyük bir tatmin duygusu yaşıyordum.
bir de eskileri hatırlatmak gibi bir huyu var
Her şey bir yalanmış gibi hissediyorum.
Tom'un yalan söylediği içime doğdu.
Bende önemli bir şeyi unutuyoruz gibi bir his var.
Güvenlik en büyük düşmandır.
çünkü bu salonda ağır basan duygu, kızgınlık.
ve burnunuzun ucundan
tadını çıkarabilirsiniz.
hiç kimsenin asla yaşamasını dilemediğim bir duygu.
Korkunç bir şey olduğunu hissettim.
O bir melankoli üstesinden gelindi.
İçimde Tom'un başının dertte olduğuna dair bir his vardı.
Adam: bir tür sonlanma hissi yaratıyor; merkeze dönüş hissini yaratıyor.
Bu filmi daha önce seyretmişim gibi hissediyorum.
Zeminin soğukluğu hissediliyor.
Ayrımcılık, toplumsal bir gerçektir, bir his değildir.
çocuklarım kendilerine güvenerek sınıftan ayrılırlar.
"Kötü" kelimesi o hissi anlatmaya yetmez.
Çünkü canlı yayın aynı türden bir etkileşim hissi sunuyor.
Bu sadece duygu ve hareket kaybı değil.
Bu normal bir his değildi, ama aktif uyarıcıyla
Mütemadiyen, yaklaşan kayba dair hislerini dinledik, hissettik.
gıdıklanma ile can yanması arasında bir his yaşarız
O arabanın yavaş yavaş bizi izlediğini düşünüyorum.
Bu da benim hissim.
geçirdiği kazadan uzun yıllar sonra bazı hareket ve duyguları geri döndü.
Tom'un Mary'yi o kadar çok sevmediği içime doğdu.
İçimde onunla daha önce karşılaştığım hissine sahibim.
Tom'un bu yıl mezun olamayacağı konusunda içimde bir his var.
Tom ve Mary'nin o evi satın almamaya karar vereceklerini hissediyordum.
Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim.
Çoğunlukla oldukça yorgun hissederim.
Yeni bir merkez, bir "ev" hissi yaratıyorsunuz. "Love On Top" parçasının yaptığı aynen bu.
Kaydedilmiş sesini dinlerken bir yabancının sesini dinliyormuş gibi hissedersin.