Translation of "Estrella" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Estrella" in a sentence and their turkish translations:

Veo una estrella.

Bir yıldız görüyorum.

¿Ves una estrella?

Bir yıldız görüyor musun?

Descubrió una nueva estrella.

Yeni bir yıldız keşfetti.

Estoy viendo una estrella.

Bir yıldız görüyorum.

¡Mirá! ¡Una estrella fugaz!

- Bak! Bir kayan yıldız!
- Bak! Bir yıldız kayması!

Quiere ser una estrella.

- Star olmak istiyor.
- Yıldız olmak istiyor.

¡Mira! Una estrella fugaz.

Bak! Bir yıldız kayıyor!

Mira aquella estrella fugaz.

Şu kayan yıldıza bak.

Mira esa estrella brillante.

Şu parlayan yıldıza bak.

- Ella me hizo una estrella.
- Ella hizo de mí una estrella.

O, beni bir yıldız yaptı.

Antares es una estrella roja.

Antares kırmızı bir yıldızdır.

Su estrella se está desvaneciendo.

Onun yıldızı sönüyor.

Es una estrella de Hollywood.

O bir Hollywood yıldızı.

Hoy he visto una estrella.

Bugün bir yıldız gördüm.

El Sol es una estrella.

Güneş bir yıldızdır.

Mira, es la estrella polar.

Bak, o, Kuzey Yıldızı.

Ella me hizo una estrella.

O, beni bir yıldız yaptı.

Ha descubierto una nueva estrella.

O yeni bir yıldız keşfetmişti.

- Me sentí como una estrella de rock.
- Me sentía como una estrella de rock.

Bir rock yıldızı gibi hissettim.

Miramos desde aquí a tal estrella

Biz buradan böyle bir yıldıza doğru bakıyoruz

Una vez vi una estrella fugaz.

- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.

Dibújame una estrella de siete puntas.

- Bana yedi uçlu bir yıldız çiz.
- Bana yedi uçlu bir yıldız çizin.

Tom es la estrella del programa.

Tom gösterinin yıldızı.

¿Había alguna estrella en el cielo?

Gökyüzünde hiç yıldız var mıydı?

La luna no es una estrella.

Ay, yıldız değildir.

¿Cuál es tu estrella televisiva favorita?

En sevdiğin TV yıldızı kimdir?

Estas galletas tienen forma de estrella.

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

Acabo de ver una estrella fugaz.

Az önce kayan bir yıldız gördüm.

¿Usted cree en la estrella guía?

Rehber yıldızlara inanıyor musun?

Nunca había visto una estrella tan brillante.

Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.

Mary es una famosa estrella de pop.

Mary tanınmış bir pop yıldızıdır.

El Sol es la estrella más brillante.

Güneş en parlak yıldızdır.

Esta estrella es visible a simple vista.

O yıldız çıplak gözle görülebilir.

- No se veía ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ninguna estrella en el cielo.
- No había ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ni una sola estrella en el cielo.

- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

Era una estrella de televisión en ese momento.

o zamanında bir TV yıldızıydı.

Había una gran estrella dorada en la puerta.

Kapının üzerinde büyük bir altın yıldız vardı.

Tom es una estrella del rock and roll.

Tom bir rock and roll yıldızı.

Él es una famosa estrella de pop japonesa.

O ünlü bir Japon pop yıldızıdır.

¿Quién es tu estrella de la televisión preferida?

En sevdiğin TV yıldızı kimdir?

No me compares a una estrella de cine.

Beni bir film yıldızı ile karşılaştırma.

Jackie Chan es una estrella de cine hongkonés.

Jackie Chan, Hong Kong sinemasının bir yıldızıdır.

Vimos brillar la primera estrella en el cielo.

Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük.

Tom soñó con ser una estrella de rock.

Tom bir rock yıldızı olmayı hayal etti.

La Tierra es un planeta, no una estrella.

Dünya bir yıldız değil, bir gezegendir.

Si pudieras vivir en una estrella, ¿cuál escogerías?

Bir yıldızda yaşayabilseydin hangisini seçerdin?

- No se veía ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ninguna estrella en el cielo.

- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

- No había ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ni una sola estrella en el cielo.

Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

Es la estrella de la arqueología en este momento".

açık delil olarak görünüyor."

Es una estrella similar a millones de otras estrellas.

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

Sirius es una estrella más brillante que el sol.

Sirius güneşten daha parlak bir yıldızdır.

Ésta estrella está a 5 años luz de aquí.

Bu yıldız beş ışık yılı uzaktadır.

No pude ver un sola estrella en el cielo.

Gökyüzünde hiç yıldız göremedim.

Si él es un periodista, yo soy una estrella.

O bir gazeteci ise ben bir yıldızım.

Una estrella que pasa fuera de esta nube de olor

bu oort bulutunun dışından geçen bir tane yıldız

Su meta en la vida es ser estrella de cine.

Hayattaki amacı bir film yıldızı olmak.

Ya veo que llevas una estrella verde en la chaqueta.

Ceketinde bir yeşil yıldızın olduğunu görüyorum.

Ahora Tom es la estrella de un programa de telerrealidad.

Tom şu an reality show yıldızı.

¿Cuál es la diferencia entre una estrella y un planeta?

Bir yıldız ve bir gezegen arasındaki fark nedir?

El Sol es la estrella más cercana a la Tierra.

Güneş, Dünya'ya en yakın yıldızdır.

Hicieron una simulación tridimensional de la explosión de una estrella.

Bir yıldızın patlamasının üç boyutlu taklidini yaptılar.

Tom no sabe la diferencia entre una estrella y un planeta.

Tom yıldızla gezegen arasındaki farkı bilmiyor.

La estrella más cercana a nuestro sistema solar es Próxima Centauri.

Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.

Poner mundos alrededor de una estrella para capturar la luz solar libre,

Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,

Aquél cuyo rostro no resplandece no se convertirá nunca en una estrella.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.

Se está en el camino de ser una estrella del rock corporativo.

kurumsal bir yıldız olma yolundasınız demektir.

Una estrella de mar. Una de las visitas más voraces de la noche.

Bir denizyıldızı. Bu akşamın en açgözlü ziyaretçilerinden.

En la bandera de los Estados Unidos hay una estrella por cada estado.

- Amerikan bayrağında her eyalet için bir yıldız vardır.
- Amerikan bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız vardır.
- ABD bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız var.

¿Usted sabía que la estrella más cercana de la Tierra es el Sol?

Dünya'ya en yakın yıldızın güneş olduğunu biliyor muydunuz?

Además, estas estructuras se hicieron de acuerdo con la ubicación de la estrella Sirio.

üstelik bu yapılar Sirius yıldızının konumuna göre yapılmış

Cuando era un niño, yo soñaba con convertirme en una estrella como Seiko Matsuda.

Ben bir çocukken Seiko Matsuda gibi bir yıldız olmayı hayal ettim.

Según la Biblia, los Reyes Magos fueron guiados hasta Jesús por una estrella luminosa.

Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.

También comenzó una amarga y duradera enemistad con otra estrella en ascenso, el general Michel Ney.

Ayrıca bir başka yükselen yıldız General Michel Ney ile acı ve uzun süreli bir kan davası başlattı.

Vemos la estrella como lo éramos hace años. Porque esa imagen nos alcanza con la velocidad de la luz.

Yıldızın biz yıllar önceki halini görüyoruz. Çünkü o görüntü bize ışık hızıyla ulaşıyor.

España ganó la Copa Mundial de la FIFA 2010 y el escudo de la selección nacional obtiene la primera estrella.

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.