Translation of "Disculpó" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Disculpó" in a sentence and their turkish translations:

Tomás se disculpó.

Tom özür diledi.

Tom nunca se disculpó.

Tom asla özür dilemedi.

Se disculpó con el empleado.

O, işçiye özür diledi.

Tom se disculpó el lunes.

Tom pazartesi günü özür diledi.

Él se disculpó por haberla ofendido.

Onu incittiği için özür diledi.

Ella se disculpó por haberle ofendido.

O, onu gücendirdiği için özür diledi.

Tom de hecho se disculpó con María.

Tom aslında Mary'den özür diledi.

Aunque él se disculpó, aún estoy enojada.

Özür dilemesine rağmen, hâlâ öfkeliyim.

Tom se disculpó por lo que hizo.

Tom, yaptığı için özür diledi.

Tom se disculpó ante mí esta mañana.

Tom bu sabah bana özür diledi.

Tom se disculpó por lo que dijo.

Tom söyledikleri için özür diledi.

Tom se disculpó por quedarse dormido en clase.

Tom sınıfta uyuyakaldığı için özür diledi.

Se disculpó con nosotros por haber llegado tarde.

Geç kaldığı için bizden özür diledi.

Al día siguiente, se disculpó con su hermana.

Bir önceki gün kız kardeşin ile tartıştım.

Ella se disculpó ante él por llegar tarde.

Geç kaldığı için ona özür diledi.

Tom se disculpó por el comportamiento grosero de su hijo.

Tom oğlunun kaba davranışı için özür diledi.

- Tom pidió perdón por no llevar a cabo lo prometido.
- Tom se disculpó por no cumplir sus promesas.
- Tom se disculpó por incumplir lo acordado.

Tom yapacağına söz verdiği şeyi yapmadığı için özür diledi.

Ana se disculpó con su maestra por llegar tarde a la escuela.

Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.

- Ella me pidió perdón por haberme pisado el pie.
- Ella se disculpó conmigo por haber pisado mi pie.

O, ayağıma bastığı için benden özür diledi.

El alcalde de Nápoles se disculpó con un turista estadounidense que fue golpeado poco después de haber sido asaltado.

Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.

- Tom besó a Mary y le pidió perdón.
- Tom besó a Mary y se disculpó.
- Tom besaba a Mary y le pedía disculpas.

Tom Mary'yi öptü ve özür diledi.