Translation of "Corazón" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Corazón" in a sentence and their turkish translations:

- No tienes corazón.
- Ustedes no tienen corazón.

- Senin bir kalbin yok.
- Senin bir yüreğin yok.

- Él es mi corazón.
- Ella es mi corazón.

O benim kalbim.

- Te agradezco de todo corazón.
- ¡Gracias de corazón!

İçten teşekkürler!

Buenas noches, corazón.

İyi geceler, aşkım!

Abre tu corazón.

Kalbini aç.

- Vives dentro de mi corazón.
- Vives en mi corazón.

Kalbimde yaşıyorsun.

- Tom tiene un problema al corazón.
- Tom padece del corazón.

Tom'un bir kalp hastalığı var.

- Se lo agradezco de todo corazón.
- Te lo agradezco de todo corazón.
- Te agradezco de todo corazón.

Ben bütün kalbimle teşekkür ediyorum.

Con el corazón roto

ve kalbim kırık

Haz de tripas corazón.

Sık dişini.

Ella tiene buen corazón.

- Onun nazik bir kalbi var.
- Müşfik bir kalbi var.

Él tiene buen corazón.

Onun iyi bir kalbi vardır.

Su corazón latía lentamente.

Onun kalbi yavaş atıyordu.

Me rompiste el corazón.

Kalbimi kırdın.

Su corazón palpitaba aceleradamente.

Kalbi çılgınca çarpıyordu.

Me arde el corazón.

Kalbim sızlıyor.

Allah conoce mi corazón.

Allah kalbimi bilir.

Tenemos que hablar, corazón.

Konuşmamız gerek, tatlım.

Te ganaste su corazón.

Sen onun kalbini kazandın.

Estás en mi corazón.

Kalbimdesin.

Está enfermo del corazón.

- Onun bir kalp rahatsızlığı var.
- Onun bir kalp hastalığı var.

Me duele el corazón.

Kalbim acıyor.

Mi corazón está roto.

Kalbim kırık.

Vives en mi corazón.

Kalbimde yaşıyorsun.

Me robaste el corazón.

Kalbimi çaldın.

Le rompiste el corazón.

- Onun kalbini kırdın.
- Onun kalbini kırdınız.

Le rompí el corazón.

Onun kalbini kırdım.

Mi corazón está sangrando.

Kalbim kanıyor.

Yo tengo un corazón.

Bir kalbim var.

Escucha a tu corazón.

Kalbini dinle.

Su corazón está enfermo.

Onun kalbi hasta.

- Te lo agradezco de todo corazón.
- Te agradezco de todo corazón.

- Size en içten duygularla teşekkür ederim.
- Size çok teşekkür ederim.
- Bütün kalbimle size teşekkür ederim.

La forma del corazón se conoció como el Sagrado Corazón de Jesús.

kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.

El corazón se debilitaba agudamente

kalp akut şekilde zayıflıyor

Y si usamos el corazón,

Kalplerimizi açarsak bu,

¡Mi corazón está latiendo fuerte!

Nabzım kesinlikle çok yükseldi!

Es empezar desde el corazón,

yürekten başlamak,

Eso me rompe el corazón

Bu gerçekten kalbimi kırdı,

Aún era su corazón intelectual.

yinede Bağdatta İslamın kalbiydi.

Nunca les rompen el corazón,

kalpleri kırılmaz,

Su corazón deja de latir.

Kalbi atmayı bırakıyor.

Ella tiene un corazón blando.

Onun şefkatli bir yüreği var.

Solo sigue a tu corazón.

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

Yo digo esto del corazón.

Bunu içten söylüyorum.

Le habían roto el corazón.

Onun kalbi kırıktı.

Mi corazón empezó a latir.

Kalbim atmaya başladı.

¡No me rompas el corazón!

Kalbimi kırma.

Un vacío devora mi corazón.

Bir boşluk kalbimi yiyip bitirmektedir.

Se me parte el corazón.

Yüreğim kan ağlıyor.

Ella me rompió el corazón.

O kalbimi kırdı.

Tom tiene un gran corazón.

Tom'un büyük bir kalbi var.

Es malo para el corazón.

O kalp için kötü.

Es un idiota sin corazón.

O acımasız bir pislik.

¿Realmente quieres quebrarme el corazón?

Gerçekten kalbimi kırmak istiyor musun?

Tengo un problema de corazón.

Benim bir kalp sorunum var.

Ella tiene un corazón puro.

Onun saf bir kalbi var.

Mi corazón dejó de latir.

Kalbim atmayı bıraktı.

Él tiene un gran corazón.

Onun kalbi geniş.

Ella tiene un gran corazón.

Onun büyük bir kalbi var.

¿Cómo puedes no tener corazón?

Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun?

¡Mi corazón late tan fuerte!

Kalbim çok hızlı atıyor!

Tom es de buen corazón.

Tom iyi kalpli.

Ella tiene un buen corazón.

- Onun iyi bir kalbi var.
- O iyi bir kalbe sahip.

Ya no necesito un corazón.

Artık bir kalbe ihtiyacım yok.

Ella me robó el corazón.

O benim yüreğimi çaldı.

Puedo sentirlo en mi corazón.

Onu kalbimde hissedebilirim.

Puedo sentir palpitar mi corazón.

Kalbimin küt küt attığını hissedebiliyorum.

Ann tiene un buen corazón.

Ann'in müşfik bir kalbi var.

Su corazón latía de emoción.

Heyecandan kalbi titriyordu.

Sami tiene un buen corazón.

Sami'nin iyi bir kalbi var.

- Curar las heridas del corazón lleva tiempo.
- Curar las heridas del corazón cuesta tiempo.

Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.

- Cada palabra tuya me hiere el corazón.
- Cada palabra vuestra me hiere el corazón.

Her bir sözün kalbimi acıtıyor.

Un ritmo galopante en el corazón

kalbin çok güçlü atmasını

Al corazón metafórico, si se quiere.

mecazi kalbe yani.

Y muertes relacionadas con el corazón.

ve kalple ilgili ölümler gibi.

No puedo transmitir el corazón acelerado,

Size kalp çarpıntısını,

El impulso puede proteger tu corazón.

ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.

Mantén mi corazón en el futuro

kalbimi geleceğe adadım

La niña tiene un corazón blando.

Kızın yumuşak bir kalbi var.

Su corazón estaba lleno de alegría.

Onun yüreği sevinç doluydu.

Mi corazón es verde y amarillo.

Kalbim yeşil ve sarıdır.

Él tiene un corazón de piedra.

- O taştan bir kalbe sahip.
- Onun taştan bir kalbi var.

Tom tiene un corazón de piedra.

Tom'un taştan bir kalbi var.

Mi corazón empezó a latir aceleradamente.

- Kalbim yarış etmeye başladı.
- Kalbim hızla atmaya başladı.

- Buenas noches, corazón.
- Buenas noches, tesoro.

İyi geceler, hazinem!

Es una perra de corazón frío.

O acımasız bir sürtük.

¿Mary no me hirió el corazón?

Mary kalbimi incitmedi mi?