Translation of "Cubre" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cubre" in a sentence and their turkish translations:

Este seguro cubre todo.

Bu sigorta her şeyi kapsar.

El polvo cubre el escritorio.

Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.

Cubre la olla mientras cocinas.

Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.

- ¿Está hondo aquí?
- ¿Cubre aquí?

Burası derin mi?

- Vigila mi espalda.
- Cubre mi espalda.

Arkamı kollayın.

Ahora cubre la distancia en 20 años

mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık

Y si esta nube cubre el sistema solar

ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa

Eres una nube que cubre tu propio sol.

Sen kendi güneşinin yüzünü kapatmış bir bulutsun.

La tarifa cubre todas las comidas en el hotel.

Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.

El monte Fuji se cubre de nieve en invierno.

Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.

Su nuevo corte de cabello le cubre las orejas.

Onun yeni saç modeli kulaklarını örtüyor.

Los escorpiones tienen una capa delgada que cubre su exoesqueleto

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

Los escorpiones tienen una pequeña capa que cubre su exoesqueleto,

Akreplerin dış iskeletlerini kaplayan ince bir katman vardır.

El mar cubre gran parte de la superficie del globo.

Deniz dünyanın yüzeyinin çoğunu örter.

El agua cubre la mayor parte de la superficie de la tierra.

Dünya yüzeyi büyük ölçüde sularla kaplıdır.

El suelo es solo un fino velo que cubre la superficie de la tierra,

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü