Examples of using "Cubre" in a sentence and their turkish translations:
Bu sigorta her şeyi kapsar.
Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.
Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.
Burası derin mi?
Arkamı kollayın.
mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık
ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa
Sen kendi güneşinin yüzünü kapatmış bir bulutsun.
Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.
Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.
Onun yeni saç modeli kulaklarını örtüyor.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.
Akreplerin dış iskeletlerini kaplayan ince bir katman vardır.
Deniz dünyanın yüzeyinin çoğunu örter.
Dünya yüzeyi büyük ölçüde sularla kaplıdır.
Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü