Examples of using "Escritorio" in a sentence and their turkish translations:
Masamı temizledim.
Benim masam eski.
Onu masama koy.
- Bu benim masam.
- Bu benim sıram.
Bu masa kırık.
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Tom'un masası Mary'ninkinin yanındadır.
- Tom'un masası Mary'ninkinin yanında.
Onu masaya geri koy.
- Masama dayanmayın.
- Masama yaslanmayın.
Yeni bir masa istediniz mi?
Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.
Masanı olduğu gibi bırak.
Masada hiç dolma kalem var mı?
Masanın üzerinde yiyecek vardır.
O, masasında çalışıyor.
Onun masasındadır.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
Bu masa benim.
Masama geri gitmek istiyorum.
Kendi masamı seçebilir miyim?
Sadece masamı düzenledim.
- Bu masa Tom tarafından kullanılıyor.
- Bu masa Tom tarafından kullanılır.
Tom masasında.
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
Bu masa sert ahşaptan yapılmıştır.
Kitabın masanın üstünde.
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
Masanın üzerinde bir anahtar vardır.
- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.
Masada bir kart var.
Masanın üstünde bir sözlük var.
Masada kitap var mıydı?
Sıranın üzerinde bir elma var.
Masada hiç dolma kalem yok.
Masanın üstünde kaç tane dolma kalem var?
Masanın üstünde bir makas var.
Masanın üzerinde bir çanta vardır.
Masanın altında bir kedi var.
Masanın altında hiç kitap var mı?
Masa çekmecesi açık.
Mary sırada oturuyor.
Neden sıranın altındasın?
Kitabı masanın üzerine koyun.
Anahtar masanın üstünde.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Kağıtları masadan kaldırdı.
Tom masasında oturdu.
Yeni bir masa isteyeceğim.
Benim kitabım masanızın üstündedir.
Burada masa lambaları satıyor musunuz?
Yatak odamda bir masam yok.
Sıranın üstünde bir kitap var.
- Sıra tozla kaplı.
- Masa tozla kaplı.
Bir elma masanın altında.
Sıramda bir kitap var.
Bu masayı taşımama yardım eder misin?
Bu masa o masadan daha iyidir.
Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.
Sizin saatiniz masanın üstünde.
Çantan benim masanın üstünde.
Masada kaç tane dergi var?
Masanın üstündeki nedir?
Küçük odasında büyük bir masası var.
O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.
Masanın üstünde toz birikmiş.
Masanın üstünde sadece bir kitap vardır.
Masanın altından bir kedi çıktı.
Masa Meg için çok küçük.
Tüm çekmeceler boştu.
Tom masasından bir mektup açacağı çıkardı.
Masanın altından bir kedi çıktı.
Masada gizli bir çekmece var.
Bütün gün masaya zincirlendim.
O masa bu odaya uymuyor.
Tom masanın üzerine mürekkep döktü.
Bu masa sipariş ettiğimden farklı.
Bu masa o masa kadar iyidir.
O, çantasını masanın altında buldu.
Çekmecedeki sözlük benim.
Masamın üzerinde birçok elektronik cihaz vardır.
Tom çantasını masasının üstüne bıraktı.
Bu masa Tom için çok küçük.
- Masadaki radyo bir Sony.
- Masanın üzerindeki radyo bir Sony.
Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.
Masadaki kitap kimin?
"Kitapların nerede?" "Masanın üstünde."
Dün aldığım bu masa çok büyük.
Masada iki ya da üç kalem var.
Tom masasında bir sandviç yiyor.
Pencereye yakın masayı alabilir miyim?
"Kitaplar nerede?" "Onlar masanın üstünde."
Bu sıra benim için çok alçak.
Erkek kardeşimin masasını taşımasına yardım ettim.