Examples of using "Corona" in a sentence and their turkish translations:
Taç görüyorum.
Bir taç görüyorum.
Tacımı kaybettim.
İtalyayla Türkiye'nin korona virüsle
Korona ne yapar?
Korona boğarak öldürüyor insanları
Burada bir taç var.
Kral her zaman bir taç giyer.
Fakat koronadan kaynaklı
Son, işi taçlandırıyor.
Bizlere korona virüs sorulduğunda biz korona virüs için abi ya boş ver proje işte dedik.
Ama bu korona virüsten sonra
İtalya'da bir korona virüs hastası
Korona bize ne yapabilir diye sorduğunuzda
Kraliçe'nin tacı altından yapılmıştır.
Taç, kralların sembolüdür.
Korona virüsten öldü. İşin daha acısı ise bu korona virüsünü ilk tespit eden doktor da virüsten öldü.
Bu kitap, tacını kaybeden bir kral hakkında.
yani aslında korona gibi bir problem varken
Korona yüzünden kepenk kapatan fabrikalardan haberiniz var mı?
Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.
Bırak artık bana bir şey olmaz naralarını. Karşımızdaki düşman korona.
Yeni koronavirüs çok bulaşıcı.
Orada kendini Eflak Voyvodası ilan eder. Ağustos 1456.
Vlad'ın yönetiminin düşmanı olanlara karşı katliam gerçekleştirdi.
Zoom u bugüne kadar ben hiç kullanmadım. Korona günlerine kadar
Çinin Wuhan kentinde başlayan korona virüs tüm Dünya'ya çoktan yayıldı bile
Ayrıca bizim devletimiz koronayla aylarca mücadele edebilecek kadar güçlü değil
Korona virüsü yüzünden üretilemeyen buğday sonucu un olmayacak