Translation of "Rey" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Rey" in a sentence and their turkish translations:

rey José".

baktıracaksın."

- Fue un rey bueno.
- Fue un buen rey.
- Él era un buen rey.

O, iyi bir kraldı.

El rey Hrolf es el rey Arturo danés.

Kral Hrolf, Danimarka Kralı Arthur'dur.

'Rey Arturo' danés .

"Kral Arthur".

El rey viene.

Kral geliyor.

¡Muera el rey!

Krala ölüm!

Soy tu rey.

- Ben senin kralınım.
- Ben sizin kralınızım.

- Fue un buen rey.
- Él era un buen rey.

O, iyi bir kraldı.

- El rey gobernó el país.
- El rey gobernaba el país.

Kral ülkeyi yönetti.

Coronarse rey de Portugal.

düşündüğüne dair söylentilerin başladığı Porto'yu işgal etti .

Unirse a su rey.

izin verilmediğinden yakınıyor .

¡Larga vida al rey!

- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!

El rey fue ejecutado.

Kral idam edildi.

Queremos ver al rey.

Kralı görmek istiyoruz.

Fue un rey bueno.

O iyi bir kraldı.

El cliente es rey.

Müşteri velinimetimizdir.

El rey debe abdicar.

Kral terk etmeli.

¡El rey está desnudo!

Kral çıplak!

Ese rey gobernó sabiamente.

O kral akıllıca yönetti.

¡El rey está sangrando!

Kral kan kaybediyor!

Que viva el rey.

Kralım çok yaşa.

- El rey abusó de su poder.
- El rey abusaba de su poder.

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

- El rey siempre usa una corona.
- El rey siempre lleva la corona.

Kral her zaman bir taç giyer.

- Cuando crezca, quiero ser un rey.
- Quiero ser rey cuando sea grande.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

- El rey de Francia es calvo.
- El rey de Francia está calvo.

Fransa kralı keldir.

Estaba hecho todo un rey.

O her yönüyle bir kraldı.

El rey gobernaba la isla.

Kral, adanın üzerinde hükümranlık kurdu.

El rey gobernaba el país.

Kral ülkeyi yönetti.

No hable así el rey.

Kral hakkında böyle konuşma.

Hablando del rey de Roma.

- İti an, çomağı hazırla.
- İyi (!) insan lafının üstüne gelirmiş!

Él vive como un rey.

O bir kral gibi yaşar.

El rey es la posta.

Kral en iyisidir.

- Le gente se alzó contra el rey.
- El pueblo se alzó contra el rey.

İnsanlar krala karşı ayaklandı.

- Ella lo trataba como a un rey.
- Ella le trató como a un rey.

O, ona bir kral gibi davrandı.

- El rey abdicó por motivos de salud.
- El rey abdicó por problemas de salud.

Kral sağlık sorunları için tacını bıraktı.

El rey aplastó a sus enemigos.

Kral düşmanlarını ezdi.

El rey reinó sobre la isla.

Kral ada üzerinde hüküm sürdü.

Ellos desafiaron las leyes del rey.

Onlar kralın yasalarına meydan okudular.

Actúa como si fuera un rey.

Sanki o bir kral gibi davranıyor.

La gente lo aclamaba como rey.

İnsanlar ona kral olarak seslendiler.

El rey se quitó sus ropas.

Kral, elbisesini çıkardı.

El hijo del rey fue secuestrado.

Kralın oğlu kaçırıldı.

El rey oprimió a su pueblo.

Kral, halkına zulüm etti.

¿Quién murió y te hizo rey?

Kim öldü ve kim seni kral yaptı?

Estoy viviendo a cuerpo de rey.

Ben iyi bir hayat yaşıyorum.

Había una vez un cruel rey.

Bir zamanlar, bir zalim kral yaşarmış.

Él era el rey del rock'n'roll.

Rock-and-roll'un kralıydı.

Cuando crezca, quiero ser un rey.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

Quiero ser rey cuando sea grande.

Büyüyünce kral olmak istiyorum.

El rey fue obligado a abdicar.

- Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.
- Kral tahttan çekilmeye zorlandı.

Es hora del rey de los carroñeros

sıra geldi çöpçüler kralına

Rey de Lidia del período de Karun

Karun dönemin Lidya kralı

Este es Karun, el rey de Lidia.

İşte o Lidya'nın kralı bu Karun

Invasor se convirtiera en rey de Inglaterra.

istilacının İngiltere Kralı olmasının yolunu açtı .

El rey fue a cazar esta mañana.

Kral bu sabah ava gitti.

El rey reinaba su reino con justicia.

Kral, krallığını adil biçimde yönetti.

El rey fue despojado de su poder.

Kralın gücü elinden alındı.

La muerte del rey provocó una guerra.

Kralın ölümü bir savaşa yol açtı.

Ellos están planeando el asesinato del rey.

Kralı öldürmek için komplo yapıyorlar.

Un rey vivía en un viejo castillo.

Kral, eski kale de yaşadı.

El rey y la reina están viniendo.

Kral ve kraliçe geliyor.

Él actuó el rol del Rey Lear.

O, Kral Lear rolünü oynadı.

Él inventó una historia sobre el rey.

Kral hakkında bir hikaye uydurdu.

Este pueblo pertenece al rey de Suecia.

Bu köy İsveç kralına aittir.

En un viejo castillo vivía un rey.

Kral eski bir kalede yaşardı.

Esta noche regresa el Rey del Infierno.

Cehennemin Kralı bu gece dönüyor.

El oro es el rey de reyes.

Altın kralın kralıdır.

Hoy un niño rey, mañana un tirano.

Bugün bir kral gibi davranan bir çocuk yarın bir zalim gibi davranır.

El pueblo se rebeló contra el rey.

Halk krala karşı ayaklandı.

¿Quién no quiere al rey de España?

İspanya Kralını kim sevmez?

La broma de Ragnar fue sobre el rey Ella y la broma de Vöggr sobre el rey Hjorvard.

Ragnar'ın şakası Kral Ella üzerineydi ve Vöggr'ün şakası Kral Hjorvard'daydı.

Durante mucho tiempo, la historia del rey Hrolf se consideró más bien como la historia del rey Arturo,

Uzun süre Kral Hrolf'un hikayesi daha çok Kral Arthur'un hikayesine benziyordu,

Cada rey se hace más grande que antes

her kral kendinden bi öncekinden daha büyüğünü yaptırıyor

Anglia y Northumbria y matando al Rey Ella.

Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.

Ahora fue llevado ante el nuevo rey, Hjorvard….

Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….

El rey era famoso por su espléndido palacio.

Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.

El águila es el rey de las aves.

Kartal kuşların kralıdır.

El león es el rey de los animales.

Aslan hayvanların kralıdır.

El león es el rey de la selva.

Aslan ormanın kralıdır.

Al comienzo, el rey estaba satisfecho con él.

Kral ilk başta ondan memnundu.

El anciano sirvió por muchos años al rey.

Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.

Alguna vez el rey vivió en ese palacio.

Kral bir zamanlar o sarayda yaşıyordu.

Es el consejero de mayor confianza del rey.

O, kralın en güvenilir danışmanıdır.

El príncipe Carlos será el próximo rey británico.

- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.

La hija de un rey es una princesa.

Kralın kızı bir prensestir.

En tierra de ciegos, el tuerto es rey.

- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

Aquel día, el príncipe se convirtió en rey.

Prens o gün kral oldu.

Este palacio fue construido para el opulento rey.

Bu saray zengin kral için inşa edilmiştir.

- El libro habla sobre un rey que pierde su corona.
- Este libro habla sobre un rey que pierde su corona.

Bu kitap, tacını kaybeden bir kral hakkında.