Translation of "Contarle" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Contarle" in a sentence and their turkish translations:

- No hizo falta decírselo.
- No necesité contarle.

Ona söylememe gerek yoktu.

Voy a contarle a Tom la verdad.

Tom'a gerçeği söyleyeceğim.

No quería contarle a Tom de esto.

Bunun hakkında Tom'a söylemeyi istemedim.

Vete a contarle esas trolas a otro.

Git o yalanları başkasına anlat.

Vete a contarle esas mentiras a otro.

Git o yalanları başkasına anlat.

Me corresponde a mí contarle la triste noticia.

Üzücü haberi ona söylemek bana kalmış.

No puedo contarle más, ya he dicho demasiado.

Sana daha fazla söyleyemem, zaten çok fazla söyledim.

He decidido contarle a Tom que le amo.

Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.

Solo quiero contarle a Tom antes de que otro le cuente.

Sadece başka biri söylemeden önce Tom'a söylemek istiyorum.

Tom no quiso contarle el secreto a Mary, pero lo hizo.

Tom niyeti bu olmasa da Mary'ye sırrı söylemiş oldu.

¿Debería contarle a Tom lo que tú y yo hicimos juntos?

Senin ve benim birlikte yaptığımız şeyi Tom'a söylemeli miyim?

Ciertamente Tom no tenía la intención de contarle a Mary la verdad.

Tom'un kesinlikle gerçeği Mary'ye söylemeye niyeti yoktu.

Él finalmente decidió contarle a su madre las noticias que su padre le había compartido.

Sonunda babasının paylaştığı haberle annesine gitmeye karar verdi.

Creí por un momento que Tom realmente iba a contarle a María qué había sucedido.

Bir an Tom'un olan bitenleri gerçekten Mary'ye anlatacağını düşündüm.

- No tuve los arrestos para decirle la verdad.
- No tuve el valor para contarle la verdad.

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.

Tom dijo que pensaba que sería un gran error contarle a Mary lo que había pasado.

Tom ne olduğunu Mary'ye söylemenin büyük bir hata olacağını düşündüğünü söyledi.

- Puedo contarte lo que sé.
- Puedo contarle a usted lo que sé.
- Puedo contaros lo que sé.

Bildiklerimi size söyleyebilirim.

Entiendo que alguien tiene que contarle a Tom lo de la muerte de Mary. ¿Tengo que ser yo?

Birinin Mary'nin ölümünden Tom'a bahsetmesi gerektiğini biliyorum. Bu ben olmak zorunda mıyım?