Translation of "Civilización" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Civilización" in a sentence and their turkish translations:

Imaginen una civilización de verano

Bir yaz medeniyeti hayal edin,

Y, muchas veces, cuando buscan civilización,

Ve genelde, medeniyeti bulmaya çalışırken,

¡Sí, una ruta! Eso significa civilización.

Evet, bir yol! Bu medeniyet demek.

Esa civilización podría programar sondas autorreplicantes

Bu medeniyet kendini kopyalayan uzay araçları programlayarak

Se conocen pocas ruinas de esta civilización.

Bu uygarlığın bilinen pek çok kalıntısı vardır.

Aún necesito su ayuda para hallar la civilización.

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

La civilización occidental ha existido por unos segundos.

Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.

Para el desarrollo de una civilización verdaderamente avanzada.

gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor.

Grecia fue la madre de la civilización occidental.

Yunanistan Batı uygarlığının beşiğiydi.

El amor es el milagro de la civilización.

Aşk medeniyetin mucizesidir.

Y vamos al este en busca de la civilización.

Medeniyeti bulmak için doğuya doğru gidiyoruz.

Cultura y civilización estaban en un nivel muy alto

dönemine göre kültür ve medeniyeti çok üst düzeydeydi

El Medio Oriente es la cuna de la civilización.

Orta Doğu, uygarlığın beşiğidir.

La civilización es la ilimitada multiplicación de necesidades innecesarias.

Uygarlık gereksiz ihtiyaçların sınırsız çarpmasıdır.

La civilización ha prosperado en una zona Ricitos de Oro,

Medeniyet bir Goldilocks bölgesinde gelişti:

Este es el drama hermoso y frágil de nuestra civilización.

Bu güzel, kırılgan uygarlık draması.

Y uno de los mayores riesgos que enfrentamos como civilización.

karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

Y es a la larga, la civilización y la solidaridad

Uzun vadede, medeniyet ve dayanışma

¿Qué ruta es la más segura para encontrar la civilización?

Medeniyeti bulmak için en güvenli güzergâh hangisi?

El desarrollo de la civilización tecnológica es una tercera barrera.

Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.

Consideren brevemente la historia de la civilización humana en la Tierra.

Dünya'daki insan uygarlığının hikâyesini kısaca düşünün.

Desde donde nos dejaron, sé que la civilización está al este,

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum

¿Damos la vuelta para ver otras formas de hallar la civilización?

Geri dönüp medeniyeti farklı yollardan bulmaya çalışalım mı?

¿Cuál creen que sea el atajo a la civilización que buscamos?

Sizce hangisi umduğumuz medeniyete çıkan kestirme?

La civilización moderna está fundamentada en la ciencia y la educación.

Modern medeniyet bilim ve eğitim üzerine kurulmuştur.

Ellos usurparon los restos de una civilización extraviada de la historia.

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar.

Y si uno busca civilización, y encuentra un río, hay que seguirlo.

Ve eğer medeniyeti arıyorsanız bir nehir bulduğunuzda, takip edin.

Basado en la idea del feminismo y la defensa de su civilización.

Medeni olduğunu savunup feminizm düşüncesine dayanarak

La civilización ha florecido por cientos de años en estas tierras ocultas.

Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.

La civilización occidental, que comenzó con el período republicano, otorgó a las mujeres grandes derechos.

Cumhuriyet dönemiyle başlayan batı medeniyeti kadınlara çok büyük haklar tanımıştır

Optimista que el resto de los otros trabajos de investigación. Cuando revivió el mito de la civilización

Okyanus sularının altına gömülü Atlantis medeniyetinin efsanesini canlandırdığı zaman

La civilización se parece a un niño: viene al mundo, alcanza la madurez, se hace mayor, envejece, y finalmente también muere.

Medeniyet, bir çocuğa benzer ki; dünyaya gelir, rüşdüne erer, büyür, ihtiyarlar ve sonunda da ölür.