Translation of "Ruinas" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ruinas" in a sentence and their turkish translations:

- Mil construcciones quedaron en ruinas.
- Mil edificios están en ruinas.

Binlerce bina harabelerde yatıyordu.

Es construir sobre las ruinas.

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

La ciudad estaba en ruinas.

Şehir harabeye dönmüştü.

La ciudad quedó en las ruinas.

- Kasaba harabe haline düştü.
- Kasaba harabe haline dönüştü.

El castillo ahora está en ruinas.

Kale şimdi harabe halinde.

El viejo castillo está en ruinas.

Eski kale harabeye dönmüştü.

Vale la pena visitar las ruinas.

Kalıntılar görülmeye değerler.

Quiero visitar las ruinas de Atenas.

Atina harabelerini ziyaret etmek istiyorum.

El arqueólogo está estudiando antiguas ruinas romanas.

Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.

Se conocen pocas ruinas de esta civilización.

Bu uygarlığın bilinen pek çok kalıntısı vardır.

El castillo en ruinas ahora está en restauración.

Harap kale şimdi restorasyon altında.

Esas ruinas fueron un palacio espléndido una vez.

O kalıntılar bir zamanlar görkemli bir saraydı.

Las ruinas de la Edad de Piedra fueron descubiertas.

Taş Devri kalıntıları keşfedildi.

Acampé junto a las ruinas de una aldea abandonada.

Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.

Pueden ver a lo lejos las ruinas de la antigüedad.

Uzaktaki antik kalıntıları görebilirsiniz.

Fueron a la caza de los cuerpos entre las ruinas.

Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.

Podemos encontrar las ruinas de la 2da Santa Sofía en las excavaciones arqueológicas

yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz

Pero hoy, las instituciones democráticas de Venezuela y su economía están en ruinas.

Ama bugün, Venezüella hem siyasi hem de ekonomik açıdan rezalet.