Examples of using "Calientes" in a sentence and their turkish translations:
Yumurtalar hala sıcak.
Bu eldivenler onun ellerini sıcak tuttu.
ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.
Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Sıcak tut.
Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.
Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.