Examples of using "Caliente" in a sentence and their turkish translations:
Onu sıcak tutun.
Sıcak bir şeyin var mı?
Hava hâlâ ılık.
Çok sıcak.
Sıcak su istiyorum.
Boğucu şekilde sıcaktı.
Çok sıcak.
Sıcak su var mı?
Kim sıcak çikolata ister?
Sıcak tut.
Sıcak çorba yemeyi severim.
Yemek sıcakken yiyelim.
Su sıcak.
Su sıcaktı.
Çay sıcak.
Ben sıcakladım.
Hiç sıcak su yok.
Kahve sıcak mı?
Bir sıcak çikolataya ihtiyacım var.
Kim biraz sıcak çikolata ister?
Bu kahve sıcak.
Sıcakken yiyin.
Hiç sıcak su yok.
Oda sıcaktı.
Sıcak su var mı?
Kum sıcaktır.
Bu çok sıcak.
Izgara sıcak.
Çorba çok sıcak.
Tom'un sıcak bir eli var.
Biraz sıcak çikolata isterim.
Kendine biraz sıcak çay yap.
Çorba çok sıcak.
Su çok mu sıcaktı?
Sıcak çorba yemeyi severim.
İçecek sıcak bir şeyiniz var mı?
Harika! Kahve sıcak.
Gerçekten o kadar sıcak değildir.
Suyu ısıt lütfen.
Kahveyi sıcak severim.
İçmek için sıcak bir şey istiyorum.
Kuşlar sıcak kanlıdır.
Şeker, sıcak suda erir.
ne çok sıcak, ne de çok soğuk.
Yarayı sıcak suya tutmak.
Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.
ve magmamız çok aşırı sıcak
Çok, çok sıcak bir geceydi.
Sıcaksa ona dokunma!
Çayı, sıcak mı yoksa buzlu mu istiyorsun?
- O çok sıcak.
- Çok sıcak.
Bir fincan sıcak kahveye ihtiyacım var.
Ah, kahve çok sıcak!
Ah, kahve gerçekten sıcak!
- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.
Sıcakken çorbanı ye.
Elim ılık suda.
Dikkat et. Çorba çok sıcak.
Lütfen bana içecek sıcak bir şey verin.
Dikkatli ol! Çorba çok sıcak.
Sana sıcak bir yemek hazırlayayım mı?
Bu soğuk değil, sıcak.
En sevdiğiniz sıcak içecek nedir?
Demir tavında dövülür.
Dün su çok sıcaktı.
Sıcak yiyeceklerden hoşlanmam
Neden sıcak su yok?
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.
buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.
Sinirlendiğinde acı ve baharatlı bir Latin misin?
Size bir fincan sıcak kahve yapayım.
O tavaya dokunmayın! O çok sıcak.
Tom fincana sıcak su döktü.
Sana güzel sıcak akşam yemeği pişirdim.
Kendime bir fincan sıcak çikolata yaptım.
Kim biraz sıcak çikolata ister?
Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.
Bu kahve yeterince sıcak değil.
O, ona içmek için sıcak bir şey verdi.
Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli.
Lütfen hâlâ sıcakken onu ye.
Tom küveti sıcak su ile doldurdu.
Kahve, içemeyeceğim kadar sıcaktı.
Bu kahve o kadar sıcak ki onu içemem.
sıcak su şişesi gibi kullanıp sıcak kalabilirim.
Daha sıcak olursa ve daha hızlı dönerse,
İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok.
Sıcak bit ütüde parmaklarımı yaktım.
Şeker sıcak kahvede çözünür.
Ben biraz sıcak çay istiyorum, lütfen.
Televizyon kapalı, ama hala sıcak.