Examples of using "Beijing" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi Pekin'de oturuyoruz.
Biz Pekin ve Şangay'a gideceğiz.
Onlar Pekinli.
Washington ve Beijing'de kendi eserleri daha az görülürken
Ancak Pekin'deki tüm kömür santrallerini kapattılar.
Pekinlilerin yavaş yürüdüğünü sonradan fark ettim.
Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.