Examples of using "Despacio" in a sentence and their turkish translations:
Yavaş ye.
- Yavaş yavaş.
- Yavaşça.
Yavaşla!
Daha yavaş konuşun.
Maria yavaş yürür.
Yavaş konuşun, lütfen.
yavaş konuşmak.
Durun, yavaş olun çocuklar.
Yavaşlayın!
Yavaş yavaş çalış.
Yavaş git.
Lütfen yavaş konuşun.
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Daha yavaş sürer misin?
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Lütfen yavaş konuşun.
Daha yavaş sürer misin?
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Daha yavaş konuşun lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuş.
Daha yavaş yürüyün.
- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.
Tom yavaş yazar.
Daha yavaş konuşun!
- Tom yavaş yer.
- Tom bir yavaş yiyen.
Sen yavaş sürüyorsun.
Tom arabayı yavaş sürer.
Tom yavaş yavaş çalışır.
Yavaş sürünüz.
Lütfen daha yavaş konuşun.
O kız yavaş yürüyor.
- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.
Annem yavaş konuşur.
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
O çok yavaş yürüyor.
Yemekleri yavaş yiyin.
Daha yavaş konuşabilir misin, lütfen?
Daha yavaş yemelisin.
Yaşlı insanlar yavaş yürür.
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Koşma, yavaşça yürü.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı gidelim.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı inelim.
Yavaş yavaş yürümek zorundayım.
Yavaş konuş.
Lütfen yavaşla.
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.
O, kapı tokmağını yavaşça çevirdi.
Büyükbabam çok yavaş konuşur.
Daha yavaş gitmeye çalış.
Lütfen daha yavaş konuşun.
Yavaş ye. Yemeğinin tadını çıkar.
Lütfen daha yavaş sür.
Tom, biraz yavaşlayabilir misin?
- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.
Lütfen daha yavaş konuş.
Yavaşça adını tekrarladı.
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Lütfen daha yavaş konuşun!
Onu daha yavaş tekrarlayabilir misiniz?
Tom sessizce kapıyı kapattı.
Araba çok yavaş hareket etti.
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Biraz daha yavaş konuşur musunuz?
- Daha yavaş konuşur musun?
Lütfen daha yavaş konuşun.
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Lütfen biraz daha yavaş konuşun.
O, bana daha yavaş konuşmamı rica etti.
Yavaşlamak, vücudu dinlemek,
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Tom yavaşça yürür.
Yavaşça, lütfen.
Tom yavaş çeviri yapar.
Tom, Bill'den daha yavaş konuşur.
Yavaş çalış, ve hatalar yapma.
Yavaş çalışırsan, hatalar yapmazsın.
- Sıra çok yavaş ilerliyor.
- Kuyruk çok yavaş ilerliyor.
O yavaşça merdivenleri tırmandı.
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Biraz yavaş yürür müsün?
Transilvanyalı Romenler çok yavaş konuşurlar.
Neden herkes çok sessizce konuşuyor?
İnternetin ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun?
Çok yavaş yürüdüğü için geride kaldı.
Lütfen biraz daha yavaş konuşun.
- Yavaşla. Çok hızlı sürüyorsun.
- Yavaşlayın. Çok hızlı sürüyorsunuz.
Ben yavaş konuştuğum için insanlar sözümü kesmeye eğilimlidir.
Sonra nazikçe onu serbest bırakabiliriz.
Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.
Daha yavaş sür yoksa ceza yersin.
Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
Lütfen biraz daha yavaş öper misin?
Lütfen biraz daha yavaş konuş, Tom.
O bana daha yavaş konuşmak zorunda olduğumu söyledi.
O proje yavaş yavaş ilerliyor.