Translation of "Carbón" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Carbón" in a sentence and their turkish translations:

El carbón está ardiendo.

Kömür yanıyor.

Ellos quemaron algún carbón.

Onlar biraz kömür yaktılar.

Hemos agotado el carbón.

Biz kömürü bitirik.

Sí, todavía están quemando carbón.

Evet, hala kömür yakıyorlar.

El carbón no es siempre negro.

Kömür her zaman siyah değildir.

Tom fue un minero del carbón.

Tom kömür madeni işçisiydi.

Este país es rico en carbón.

Bu ülke kömür bakımından zengindir.

Un cuervo es negro como el carbón.

Bir karga, kömür kadar siyahtır.

Hay que poner más carbón en la estufa.

Sen sobaya daha fazla kömür koymak zorundasın.

El cuervo es tan negro como el carbón.

Kuzgun, kömür gibi siyahtır.

Y en realidad es tan negro como el carbón

üstelik bir kömür kadar kara aslında

El carbón y el gas natural son combustibles naturales.

Kömür ve doğal gaz doğal yakıtlardır.

Muchos trabajadores quedaron atrapados en la mina de carbón.

Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.

Pero han cerrado todas las plantas de carbón alrededor de Beijing.

Ancak Pekin'deki tüm kömür santrallerini kapattılar.

Una vez vi a un hombre caminar descalzo sobre carbón ardiente.

Bir keresinde bir adamı kızgın kömürlerin üzerinde yalın ayak yürürken görmüştüm.

Ganado, el tratamiento de desechos, las industrias del carbón y del petróleo, por lo que los

sığır geğirme ve yem üretiminin küresel ısınmaya katkıda bulunduğu

- Las compañías productoras de electricidad están buscando reducir su huella de carbono.
- Las eléctricas intentan reducir su dependencia del carbón.

Elektrik enerjisi şirketleri kömür kullanımlarını azaltmaya çalışıyor.