Translation of "Acercarse" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Acercarse" in a sentence and their turkish translations:

Favor no acercarse al perro.

- Lütfen köpeğe yaklaşma.
- Lütfen köpeğe yaklaşmayın.

La vi acercarse por el costado

köşeden gelmesini izlerken

Tom quiere acercarse a la acción.

Tom olaya yakın olmak istiyor.

El joven intenta acercarse a la hembra.

Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.

A la que ningún otro país ha podido siquiera acercarse a imitar.

inanılmaz bir e-ticaret ekonomisine sahip.

En la naturaleza, la comida es más escasa al acercarse el invierno.

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

Tom pensó que Mary debería acercarse a casa de John y ayudarle.

Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.

Laura hizo amago de acercarse para en el último momento girarse y salir corriendo.

Laura son dakikada sadece arkasını dönmek ve kaçmak için yaklaşıyor numarası yaptı.

- La mejor forma de llegar a Lisboa es por mar.
- La mejor forma de acercarse a Lisboa es por mar.

Lizbon'a en iyi yaklaşım deniz yoluyladır.

Al acercarse el día fijado para su ejecución, ella se cortó el pelo y se vistió como para ir de fiesta.

Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.