Examples of using "Ayudarle" in a sentence and their turkish translations:
Ona yardım etmeye çalıştım.
Ben size yardımcı olabilir miyim?
Size nasıl yardım edebilirim?
Ona yardım edemiyorum.
Size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Size nasıl yardım edebilirim?
Biz ona yardım edemeyiz.
Ona yardım etmeliyiz.
- Sana yardım etmek istiyorum.
- Size yardım etmek isterim.
- Size yardım etmek istiyorum.
Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
Sana yardım etmem gerektiğini hissediyorum.
- Size yardım etmek isterim.
- Size yardım etmek istiyorum.
Sana yardım etmeye hazırım.
Sadece sana yardım etmekten memnun olacağım.
Oda servisi. Size yardımcı olabilir miyim?
İşinde ona yardım etmeyi kabul ettim.
- Size yardım edebilir miyim?
- Sana yardımda bulunabilir miyim?
O, ona yardım eden ilk kişiydi.
Eğer ihtiyacı olursa ona yardım edebilirim.
Sana yardım edemem.
Korkarım ki size yardımcı olamam.
Ona yardımcı olmaya çalıştım ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Onun paketleri taşımasına yardımcı olmak istiyorum.
O, ona yardım eden ilk kişiydi.
O, ona yardım etmediğim için kızgındı.
- Sana yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?
- Size yardımcı olabilir miyim?
Size yardım etmek için ne yapabilirim.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
Ona yardım etmekten memnun olurum.
Geçen hafta size yardım edebildiğime memnun oldum.
Size yardımcı olmak için bir yol bulduğumuzu düşünüyoruz.
Tom yardım etmek için zamanın olup olmadığını bilmek istiyor.
Sana herhangi bir şekilde yardım edebilir miyim?
Sana yardım etmeye hazırım.
Sana yardım edebilip edemeyeceğimize bir bakalım.
Tom'a yardım eder misiniz?
Ona yardımcı olmak için elinden geleni yaptı.
Size nasıl yardım edebilirim?
Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.
Tom'un sınıf arkadaşlarından hiçbiri ona yardım etmeyi teklif etmedi.
Neden yardım edemeyeceğini Tom'a söyledin mi?
Sana yardımcı olamadığımız için üzgünüz.
O, yardım etmeyi bile denemedi.
Tom tüm bu bavulları taşıyamaz bu yüzden ona yardım etmelisin.
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Size nasıl yardımda bulunabilirim?
- Ne istemiştiniz?
Ona yardım etmek için, onunla çok konuş.
Maalesef sana yardım edemem.
Sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.
Tom, Noel ağacını süslemesine yardım ettiği için Mary'ye teşekkür etti.
Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
"Siz Bay Ogawa'sınız, değil mi?" "Evet, benim. Size nasıl yardımcı olabilirim?"
bir başkasına gönderilen mesaj da onun sağlığını daha iyi hâle getirebilir mi?
Ona ev ödevinde yardım etmeyi önerdim.
Biz size yardım etmek için istekliyiz.
Sana yardım edemediğim için üzgünüm.
Bunu yapmana yardım etmek için çok meşgulüm.
Sen bize yardım etmedikçe biz sana yardım edemeyiz.
Kardeşime ödevinde yardım edeceğime söz verdim.
Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.