Examples of using "¿permites" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir dakika müsaade edebilir misin?
- Yapabilir miyim?
- Müsaade var mı?
İzin verirsen, yemeğimi yemeye çalışıyorum.
Çocuklarınızın dondurma yemelerine izin veriyor musun?
Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin?
Neden Tom'un sana o şekilde davranmasına izin veriyorsun?
Burada sigara içebilir miyim?
Çocuklarınızın dondurma yemesine izin veriyor musunuz?
Burada sigara içebilir miyim?
Sen çocuklarının geceleri sokakta oynamalarına izin veriyorsun.