Examples of using "удивлена" in a sentence and their turkish translations:
Emily şaşırmıştı.
Şaşırmış görünüyorsun.
Şaşırdın mı?
Çok şaşırmış görünüyordu.
O hiç şaşırmış değil.
Biraz şaşırdım.
O, bunu öğrendiği için şaşırdı.
O onun diş görünüşüne şaşırmıştı.
Mary, Alice'in davranışına şaşırdı.
Tom Mary'nin şaşırdığını düşünüyordu.
Tom Mary'nin şaşkın olduğunu söyledi.
Ben şaşırmadım.
Şaşırmıştım.
Ben biraz şaşırdım.
Çok şaşırdım.
Kate Brian'in hikayesine şaşırmıştı.
Tom, Mary'nin şaşırmadığını söyledi.
Ben gerçekten şaşırmıştım.
Annem habere şaşırdı.
Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir.
Onun tarafından hoş bir şekilde şaşırdım.
Şey, ben şaşırmadım.
Tom'un Fransızca konuşamamasına şaşırıyorum.
Gerçekten o kadar şaşırmadım.
- Tom'un kazanmasına şaşırdım.
- Tom'un kazanması benim için sürpriz oldu.
Şaşırmış değil misin?
Neden şaşırmadım?
Ben şaşırdım.
Şaşırdığımı itiraf ediyorum.
- Seni burada gördüğüme şaşırdım.
- Seni burada görmek şaşılacak şey!
Tom'u hatırladığına şaşırdım.
Davet edilmediğine şaşırdım.
Hâlâ burada olduğuna şaşırdım.
- Tom'un burada olmayışına şaşırdım.
- Tom'un burada olmamasına şaşırdım.
Ben biraz şaşırmıştım.
Tom'un gelmemesine şaşırdım.
Onu hatırlamana şaşırdım.
Onu hatırlamana şaşırdım.
O, o kadar geç olmasına şaşırdı.
Sen şaşıracaksın.
Onları hatırlamana şaşırdım.
Ben çok şaşırdım.
Ödül aldığına gerçekten şaşırdım.
Tom'un bunu yapmasına şaşırmadım.
Boston'a geri taşındığına şaşırdım.
Ben de senin kadar şaşırmıştım.
Tom'un seninle aynı fikirde olmamasına şaşırdım.
- Bence senin için hoş bir sürpriz olacak.
- Bence sizin için hoş bir sürpriz olacak.
Hatırlamadığına şaşırmıyorum.
Şaşırmadığına eminim.
Tom'un bizi hatırlamasına şaşırıyorum.
Ben şaşırmazdım.
Neden şaşırdın?
- Mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
- O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
- Bence şaşıracaksın.
- Bence şaşıracaksınız.
Orada eski bir arkadaşımı gördüğüm için şaşırmıştım.