Examples of using "слегка" in a sentence and their turkish translations:
Onu biraz basitleştirdim.
Onlar biraz utangaçtılar.
Tom biraz şaşırmış görünüyordu.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
Ben biraz sarhoştum.
Tom biraz mızmızdır.
Ben biraz açım.
O hafif peltek.
Ben biraz kıskancım.
O biraz sarhoş.
- Ben biraz eski kafalıyım.
- Ben biraz eski modayım.
Tom biraz kekeledi.
Tom hafifçe gülümsedi.
Tom biraz sarhoş.
Tom hafifçe topallar.
Tom'un biraz midesi bulandı.
O biraz kızardı.
O hafifçe kızardı.
Tom hafifçe kaşlarını çattı.
Tom hafifçe başını salladı.
Tom biraz kızardı.
Tom biraz dinlendi.
Biraz meşgulüm.
Tom hafif güldü.
Biraz yorgundum.
Sanırım seni biraz korkuttular.
Saçım kolayca ondüle yapılır.
rengi biraz değişmiş durumda,
yavaşça uzaklaşmamı söyledi.
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.
Biraz nefesi kesilmiş görünüyorsun.
Sanırım Tom biraz abartıyor.
Tom hafifçe kafası karışmış görünüyor.
O biraz aniydi.
Ben biraz şaşırdım.
Tom Mary'ye hafifçe başını salladı.
Tom biraz korkmuş gibi görünüyordu.
Tom Mary'yi kapı dışarı etti.
Tom Mary'yi biraz itti.
Tom biraz şaşırmış görünüyordu.
Tom belli belirsiz mahcup görünüyordu.
Tom sadece biraz sinirli.
Ben biraz korkmuştum.
Tom beni biraz şaşırttı.
Biraz garip bir çocuk olarak,
Tom bugün biraz keyifsiz hissediyor.
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
Tom biraz sarhoştu.
Tom'un sesi hafif titriyordu.
Tom otuzlu yaşların başlarında.
Biraz şaşırdım.
Ben biraz şaşırmıştım.
CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de
çok zorlu ve çalkantılı bir gün olduğunu hatırlıyorum.
Sen biraz abartmıyor musun?
O biraz suçlu hissetti.
Birçok sürücü hız sınırının biraz üzerinde sürer.
Tom biraz geç kavrıyor.
Biraz aklı karışmış hissediyorum.
Biraz çok içtiğimi düşünüyorum.
Dairemin onarılmaya ihtiyacı var.
Biz bir kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.
Tom biraz deli.
Tom biraz şaşırmış görünüyordu.
Tom otuzlu yaşların başındaydı.
Görüş olarak birbirimizden hafifçe ayrılıyoruz.
- Biraz hastayım.
- Biraz midem bulanıyor.
Yemek pişirirken elinde hafif bir yanık oluştu.
Biraz açım.
O biraz içti.
O biraz utangaç.
Biraz çakırkeyfim.
O biraz çakırkeyf.
Sen biraz genç değil misin?
Tom biraz keyifsiz.
Biraz hayal kırıklığına uğramıştım.
Tom Mary'yi dudaklarından hafifçe öptü.
O biraz utangaç.
O azıcık utangaç.
Ben biraz korkuyorum.
İkimiz de az biraz sarhoştuk.
Bence Boston'da biraz çok uzun kaldın.
İlk başta gergindim ama yavaş yavaş daha rahatladım.
Oda oldukça küçük.
Tom biraz solgun görünüyor.
Tom hafifçe başını salladı.
Biraz solgun görünüyorsun.
Tom biraz yorgun görünüyor.
Tom biraz üzgündü.
Tom biraz sarhoştu.
Boynum biraz acıyor.
- Tom'a aldırmayın. O biraz geri zekalı.
- Tom'a aldırmayın. O biraz gecikmeli.
- Tom'a aldırmayın. O biraz rötarlı.
Tom, bugün biraz keyfsiz.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.