Examples of using "удачу" in a sentence and their turkish translations:
Ben şansımı deneyeceğim.
Şansını dene!
Bu para size iyi şans getirecek.
Bu hatla şansımızı mı deneyelim,
Tamam, şimdi bu ağaçlardan biriyle şansımızı deneyelim.
- Şanslara inanmam.
- Ben şansa inanmam.
Onu şansa bırakmak istemiyorum.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
Tom iyi bir şans tılsımı olarak bir tavşan ayağı saklar.
Benim için, hikâye Polyannacılık oynamakla ilgili değil