Translation of "удачу" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "удачу" in a sentence and their turkish translations:

- Испытаю удачу.
- Проверю удачу.

Ben şansımı deneyeceğim.

Испытай свою удачу!

Şansını dene!

- Эта монета принесёт вам удачу.
- Эта монета принесёт тебе удачу.

Bu para size iyi şans getirecek.

Испытаем удачу с канатом?

Bu hatla şansımızı mı deneyelim,

Давайте попытаем удачу с деревьями.

Tamam, şimdi bu ağaçlardan biriyle şansımızı deneyelim.

Я не верю в удачу.

- Şanslara inanmam.
- Ben şansa inanmam.

Я не собираюсь полагаться на удачу.

Onu şansa bırakmak istemiyorum.

Они знают, что в темноте легко поймать удачу.

Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.

У Тома есть заячья лапа - талисман, приносящий удачу.

Tom iyi bir şans tılsımı olarak bir tavşan ayağı saklar.

Для меня история не о том, чтобы увидеть удачу

Benim için, hikâye Polyannacılık oynamakla ilgili değil