Examples of using "принесёт" in a sentence and their turkish translations:
Tom ne getirecek?
Bu para size iyi şans getirecek.
- Çalışman meyvesini verecek.
- Çalışmanız meyvesini verecek.
Bu filmin çok para kazanacağı pek muhtemel değil.
Geleceğin ne getireceğini asla bilmezsin.
Tom'un bize yiyecek bir şey getireceğini düşündüm.
Bir sonraki günün ne getireceğini bilmiyoruz.
Yarının ne getireceğini bilmiyoruz.
Bir sopa at ve köpeğin onu alıp getirmesini izle.
Bu ilacın size çok iyi geleceğini düşünüyorum.
Sigara içmek size çok zarar verecektir.
- Cümle sayısı 888,888 sahibine mutluluk yıllarını getirecek.
- 888.888 numaralı cümle, sahibine mutlu yıllar getirecek.