Examples of using "полагаться" in a sentence and their turkish translations:
ve her şeyi Tanrı'ya bağlamamalarını istiyorum.
Başkalarına güvenmemelisiniz.
Her zaman Tom'a güvenebilirsin.
Onu şansa bırakmak istemiyorum.
- Tom'a güvenemezsin.
- Tom'a güvenemezsiniz.
Tom başkalarına güvenmeyi sevmez.
Onlar başka duyularına güvenmelidir.
Çok sorumsuz olduğu için ona güvenemezsin.
Bu konuda bana güvenemezsiniz.
Ders kitabıma güvenemem.
Onun nezaketine güvenemezsin.
Vahşi doğada, her zaman teknolojiye güvenemezsiniz.
İyileşmek istiyorsan yalnız tıpa güvenemezsin.
O herkesi memnun etmeye çalıştığı için Jim'in sözlerine güvenemezsin.
Ve insanlar "pekala, bunlara tarih için güvenemezsin, onlar kurgu!" Diyorlar.
Böylesine bir insana güvenilemez.
Tom, Mary'nin yardımına güvenemez.
Onun dakikliğine güvenemezsin.
Onun yardımına güvenemezsin.
Tom'un yardımına güvenemezsin.
Diğer insanların yardımına güvenmemelisiniz.