Examples of using "сельской" in a sentence and their turkish translations:
Amerika’nın en kırsal bölgelerinden birinde,
O kırsalda yaşıyor.
Kırsalda birçok ağaç vardır.
Kırsal bir alanda yaşıyorum.
Hiç kırsal alanda yaşadın mı?
Evim kırsal alanda.
Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
Tom kırsalda yaşamak istiyor.
Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri
taşrada yaşayan türklerin
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
Çiftliğimiz kırsal Nebraska'da yer almaktadır.
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
Kırsal bir alanda yaşıyorum.
Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.
Ben kırsal kesimde yaşamaktayım.
Tom kırsalda yaşıyor.
Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.
Yakında kırsal yaşama alışacaksın.
Tatilimizi kırsal Fransa'yı keşfederek geçirdik.
Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.
Kırsal yaşamdan hoşlanmaya başladı.