Examples of using "дороге" in a sentence and their turkish translations:
Dikkat! Yolda bir çukur var.
Dikkatli ol! Yolda bir çukur var.
Biz yolda yiyeceğiz.
Buraya gelirken kayboldum.
Hangi yoldan gitmeliyim?
Trafik yoğun değildi.
Dur! Yolda bir geyik var.
Biz yolda konuşabiliriz.
Araba yol boyunca yavaş gidecek.
Yolda bir geyik vardı.
Dikkat et! Yolda çukur var.
At yolun aşağısına doğru tırıs gitti.
Çamurlu yolda dengemi kaybettim.
- Yolda birçok hayvan gördü.
- Yolda bir sürü hayvan gördü.
Yolda bir katır arabası vardı.
Çocukların yolda oynamasına izin vermeyin.
Arabam yolda bozuldu.
Onun arabası yolda bozuldu.
Onunla yolda tanıştım.
Dikkatli ol! Yolda bir inek var!
Motosikletim yolda bozuldu.
Tom'u yolda indireceğiz.
Bu yol üzerindeki tüm moteller dolu.
Yolda sana anlatacağım.
Yol kaygan.
Transit halindeyken radyo dinlerim.
Yol engellerle dolu idi.
Buraya gelirken yolunu kaybetti.
Biz eve giderken konuştuk.
Tom buraya gelirken kayboldu.
Bu yoldan düz gidin.
- Eve gelirken şeker alır mısın?
- Eve gelirken şeker alabilir misin?
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Yanlış yola girmiş olmalıyız.
Boston'a giderken bir otostopçuyu aldık.
- Yolda duran tuhaf bir nesne buldum.
- Yolda duran garip bir cisim buldum.
Tom okula giderken Mary ile karşılaştı.
Eve giderken biraz alışveriş yaptım.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Evime giderken ona rastladım.
Eve giderken bir köpekle karşılaştım.
Yağmurdan sonra, sokakta su birikintileri vardı.
Yolda bir sağanağa yakalandım.
Hâlâ doğru yolda mıyım?
Araba havalimanına giderken bozuldu.
Ben yolda yatan bir sarhoş gördüm.
Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.
Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
Onlar yerde yatan bir sarhoş gördüler.
Onun babası demiryolunda çalıştı.
Buraya gelirken Tom'a rastladım.
Yolda herhangi biriyle karşılaştın mı?
Çok iyi bir yolda seyahat ettik.
Yoldaki su sadece bir seraptı.
Bu yolda hız sınırı nedir?
Bu yoldan gidelim.
Tom eve giderken Mary ile karşılaştı.
Okuldan eve giderken onunla karşılaştım.
Dün okula giderken Tom'la karşılaştım.
Tom bana hangi yola gideceğini sordu.
Tom'a onu yolda alacağımı söyle.
Kırık cam yolun her tarafına dağılmış durumda.
Tom okula giderken Mary'ye rastladı.
Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.
Arabanın motoru yolda bozuldu.
Okula giderken ona rastladım.
O eve giderken düz bir lastik aldı.
Eve giderken bir kaza geçirdi.
Yazın yolda kıştan daha fazla araba var.
Eve giderken fırtınaya yakalandım.
Tom okula giderken bir kaza gördü.
Ben tiyatroya giderken Yoko ile karşılaştım.
Ben yolda Sevilla'da durabilir miyim?
- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.
- Tom'un hangi yoldan gittiğini biliyorum.
- Tom'un ne tarafa gittiğini biliyorum.
Eve giderken postaneye girip çıkacağım.
Dün evime giderken Tony ile karşılaştım.
Eve dönerken güzel bir kadınla karşılaştım.
Nehre gelene kadar bu yolu takip et.
Tom'un cesedi ıssız bir yolda bulundu.
Doğru yolda mıyım?
- Yola dikkat et.
- Dikkatini yola ver.
Eve giderken Tom'a rastladım.
Okula giderken kazayı gördü.
Eve giderken beyaz bir kuş gördüm.
Tom işe giderken bir gazete alır.
Eve giderken onun hakkında konuştuk.
Okula giderken Tom'la karşılaştım.
At sırtında bir adam yol boyunca geldi.
Okula giderken cüzdanımı kaybettim.
Bonn'a giderken Köln Katedrali'ni ziyaret ettik.
Doğru yol üzerindeyiz.
Biz doğru yolda değiliz.
Hiç değilse evin yolunu bulabilecek.
çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır,
Tren grevi beni hiç rahatsız etmedi.