Examples of using "вела" in a sentence and their turkish translations:
Mary arabayı sürdü.
O, arabayı sürdü.
Çift mutlu bir hayat sürdü.
Araba garip biçimde hareket ediyor.
O esrarengiz bir şekilde davranıyor.
Oldukça mütevazı davranıyordu.
Tom Mary'nin arabayı sürmesini istedi.
O gerçekten tuhaf davranıyordu.
Fransa, Rusya ile savaştaydı.
Araba sürdüm.
Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
O benim ilk araba sürüşümdü.
O hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranıyordu.
Tom Mary'nin yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Günlük tutardı fakat artık tutmuyor.
Ben onun öyle davrandığını hiç görmedim.
Mary arabayı sürerken Tom arka koltukta uyudu.
O, sanki onun hakkında bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Tom Mary'nin davranış biçimini kesinlikle onaylamadı.
Dün günlüğünü yazdı mı?
- Jane her zaman sanki zenginmiş gibi davrandı.
- Jane her zaman zenginmiş gibi davrandı.
Jane'nin konuşmasında söylediğini neredeyse izleyemedim.
Hiçbir şey söylemeyip sakinliğimi korudum.
Küçükken bir günlük tuttum.
Bugün görgülü davrandın mı?
Garip biçimde davrandığımı biliyorum.
Tom Mary'nin yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Bebek gibi davranıyordun.
Ona kaba davrandığım için pişmanım.