Examples of using "ракеты" in a sentence and their turkish translations:
roket fırlatma sırasında veya yörüngede ölmedi.
uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde
110 metreden fazla boyuyla önceki tüm Amerikan roketlerini cüceleştirdi.
Aya gitmek için NASA'nın şimdiye kadar tasarladığı en büyük roket gerekiyordu.
Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti
O, roket bilimi değil.