Examples of using "либо" in a sentence and their turkish translations:
Dışarı çık veya içeri gel.
- Ya çık, ya gir.
- Ya dışarıya çık ya da içeriye gir.
Ya siz ya da ben hatalıyım.
Ya sen haklısın ya da o haklı.
Ya biz hepimiz gideriz ya da hiç kimse.
Ya Tom gider ya da ben!
Tom ya yanılıyor ya da o bir yalancı.
Ya Mary ya da sen gideceksin.
Ya sen git ya da ben giderim.
Ya o hatalı ya da ben.
Ya konuşmayı kes ya da duymaya değer bir şey söyle.
Şimdi seçmek zorundasın: ya ben ya da Tatoeba.
Bence bu konu siyah ya da beyaz.
Bir kapı ya kapalı ya da açık olmalı.
Ya Londra'da ya da Paris'tedir.
Ya bizimlesin ya da bize karşısın.
Ya çok cesursun ya da çok aptal.
ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,
Ya Londra'ya ya da Paris'e gitti.
Ya Tom ya da ben toplantıya katılacağım.
- Ya ben haklıyım ya da sen haklısın.
- Ya ben doğru söylüyorum ya da sen söylüyorsun.
Ya sen ya da ben haklıyım.
Ya oradaki...
Ya Çince konuşalım ya da hiç konuşmayalım.
Ya şimdi gidersin, ya da ben seni göndermesini bilirim.
Ya Tom yanılıyor ya da ben.
Şirkette içmeyen birisi ya bir hırsızdır ya da bir casus.
Ben hiç bu kadar güzel bir şey gördüğümü sanmıyorum.
Egzersiz için ya bisiklet sürerim ya da yüzmeye giderim.
Ya Tom yalan söylüyor ya da Mary yalan söylüyor.
Ona ya bana uğramasını ya da beni aramasını söyle.
Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız.
Herhangi bir risk var mı?
Fakat videoda biz kimseye bir şey anlatmaya çalışmadık
Ya içeriden bilgi alıyor ya da dedikleri doğru gelecekten geliyor
Bu tür insanlar, ya yetenekli ya da yeteneksiz doğduklarını düşünürler.
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu ya aşırı kilolu veya obezdir.
Duygular atlar gibidir: ya sen bunları kontrol edersin ya da onlar seni dörtnala getirir.
Tom bize bir şey söylemeyi reddetti.
Tom bana bir şey söylemeyi reddetti.
Yoksa bir rahatlama mı hissettirir?
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız
Herhangi biri hiç kimsenin olmamasından daha iyidir.
Bir şey söylemeye korkuyordum.
Pek fazla dışarı çıkmıyoruz.
O herhangi bir spor yapıyor mu?
Her zamanki olduğumuzdan daha yakınız.
Tom bir şey söylemeyi reddetti.
Herhangi bir ilaç alıyor musun?
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.
Oradaki şu adam ya Tom ya da ona çok benzeyen biri.
Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.
Seni her zamankinden daha çok seviyorum.
Ben herkesten daha iyi biliyorum.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Onu ellerimle kazarak çıkartabilirim.
çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi
doğuştan daha üstün olduğuna dair görüşler
Bitki yetiştirmiş herkes
ya çaput bağlanır dilek dilenir
ona iğneleyici bir biçimde takılmaya,
Birçok insan artık kimseye inanmıyor.
Her zamankinden daha güzel görünüyordu.
Onlar yaya olarak bir yere gitmeyi reddettiler.
O, şimdiye kadar yaşamış en büyük insandır.
Şimdiye kadar ilk kez yardıma ihtiyacım oldu.
O herkesten daha iyidir.
Katlanma dayanılmaz olabilir.
Tom'un hiç önerisi var mıydı?
Onun her zaman değişeceğinden şüpheliyim.
Tom'un hiç kanıtı yok.
Bir şey söz vermeye cesaretim yok.
Sıcak içecek bişey alabilir miyim?
Ciddi bir şey olma ihtimali var.
Nasıl bir şeyi kanıtlayacaklar?
Nadiren bir şey hakkında şikayet ederim.
- Amerika her zamankinden daha bölünmüştür.
- Amerika her zamankinden daha fazla bölünmüştür.
Bir yere nadiren yürürüm.
Buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
O şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap.
Tom ya eşcinsel ya da biseksüel, sanırım.
Tom'u herkesten daha iyi tanırsın.
Bunun hakkında bir şey söylemeyi reddediyorum.
Şu ana kadar ailenizde herhangi biri tutuklandı mı?
Tom, Mary'yi başkasından daha iyi tanıyor.
Ya sen ya da o oraya gitmek zorunda.
Böyle bir şey olmasını beklemiyordum.
- Duyduğum en kötü şaka.
- Bu duyduğum en kötü şaka.
buharın kuvvetini ve boğaz vurumunu değiştirebilirler.
ya da herhangi bir güvenlik engelini aşmaya.
Eğer gardrobunuzu düzenlemeniz gerektiyse,
McDonald's'ın bugüne dek ürettiğinden daha fazla bu.
Ya hiçbir bilgiye eğitime ihtiyacımız olmadan
Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.
Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım.
Bir şey çaldığını inkar etti.
Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.